Bilecik Ziraat Odası Başkanı ve Çukurören Köyü Muhtarı Ahmet Sevinen, Çukurören biberinin özelliğinin doğal olarak üretilmesi ve hiçbir katkı maddesi olmaması olduğunu söyledi. Köylerinde yıllık 50-60 ton acı biber yetiştirdiklerini ifade eden Sevinen, “Çukurören köyüne özgü acı biberin üretimini yaklaşık 150 yıldır genetiği değiştirilmeden yapılıyor. "Çukurören biberi", köylüler ve bölge halkınca doğal bir şifa kaynağı olarak tüketiliyor. Köyde yaşayan 110 hanenin, yaklaşık yüzde 85'i acı biber ürettir. Yetiştiricilerin biberleri hasattan sonra dizileme ve kurutma işlemine almak suretiyle pazara hazırlarlar. Çevre köylerimizde de yıllar önce üretiliyordu ancak şu anda dizi olarak, Türkiye'de tek bizim Çukurören köyünde üretiliyor. Bu biberin, bundan 150 yıl önceki tohumu nasılsa, şimdi de aynı tohum. Kahramanmaraş ve Şanlıurfa biberini, 3-5 yıl dayanıklı olabilmesi için yağ ve tuzla kavururlar. Biz de pul biberi kendimiz yaparız ama bizim biberimizde hiçbir katkı maddesi olmadığından pul biberimizin dayanıklılık süresi bir yıldır. Bir yıl sonra güvelenmeye başlar. Çünkü doğal olduğundan dolayı güvelenir” dedi.
ASIRLARDIR ŞİFA İÇİN, AĞIZLARINA ACI BİBER SÜRÜYORLAR
Çukurören biberinin, doğal aspirin olduğunu ve köyde kolay kolay kimsenin grip olmadığını iddia eden Sevinen, “Asırlardır şifa için ağızlarına acı biber süreriz. Ağustos ayında başlayan hasat döneminin eylülde kırağın düşmesine kadar sürer. Biber tohumlarını mart ayında ekiyoruz. Mayısta şaşırtma yaparız, bunu damlama sulamada haşlarız. Ağustos-eylül aylarında toplamaya başlarız. Kırağı yağana kadar toplanır. Biz, genelde yüzde 90, bunu dizilmiş ve kuru vaziyette satıyoruz. Bunu, kendi vatandaşımız götürür, İzmir, İstanbul, Bursa, Eskişehir, Kütahya gibi birçok ilimize satarlar” diye konuştu.
Biber üreticisi Hayati Tozman ise, çocukluğundan beri biber üretimi yaptıklarını anlatarak, ürettikleri acı biberin genellikle lokantalarda kuru fasulye, nohut ve çorbaların yanında tüketildiğini söyledi.
