PKK ile Daeş arasında fark yok

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Diyarbakır’da Fatih Paşa Camisini ateşe veren PKK ile Almira’yı tahrip eden DEAŞ arasında bir fark olmadığını söyledi.

SİYASET, 08 Aralık 2015 Salı, 15:16
PKK ile Daeş arasında fark yok
Mecliste AK Parti Grup Toplantısında konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, Diyarbakır’da yaşanan olaylara değinerek, hendek ve barikatların hiç kalmayıncaya kadar temizleneceğini söyledi. “Diyarbakır’a bundan sonra daha çok gideceğiz” diyen Başbakan Davutoğlu, Diyarbakır’a her gidişinde bir şeyler öğrendiğini kaydederek, “Diyarbakır’ın surlarına, minarelerine, Hazreti Süleyman’a, Ulucami’ye Ankara TBMM’den selamlarımızı, hürmetlerimizi iletiyorum. İnsanlık tarihinin tescilli yapıları bu din düşmanı, kültür düşmanı, tarih düşmanı barbarların elinde tahrip olma riski altında. Fatih Paşa Camisi’ni ateşe veren, Dört Ayaklı Minareyi tahrip eden PKK’nın, Almira’ya tahrip eden DEAŞ’dan ne farkı var. Bunların dine, kültüre, tarihe, kardeşliğimize, Diyarbakır’a saygıları yok. O hendek ve barikatları tek tek temizliyoruz, hiç kalmayıncaya kadar temizlemeye devam edeceğiz. Diyarbakır’da, Sur’da, Silvan’da, Cizre’de, Nusaybin’de insanımızı hayatı zindan etmek isteyenlere asla meydan vermeyeceğiz” dedi. Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi cinayetiyle ilgili bütün ayrıntıları ortaya çıkartacaklarını kaydeden Davutoğlu, “Allah rahmet etsin, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi bu teröristlerin kurbanı oldu. Olayı her yönüyle aydınlatmak için yoğun çalışmalarımız var, her an yeni delillere ulaşmaya çalışıyoruz, ancak, ölümüne sebebiyet veren ve ortaya çıkartacağımız silah hangi silah olursa olsun, Tahir Elçi nihayette bir terör kurbanıdır. Teröristlerin güvenlik güçlerimize alçakça saldırıları olmasaydı Tahir Elçi bugün yaşıyor olacaktı. Teröristler iki polisimizi şehit ettikten sonra Tahir Elçi’nin istikametine kaçarken bir çatışma yaşandı. Bunun arka planı bütünüyle ortaya çıkartılmak için çalışılıyor. Bütün bu kayıpların arkasında bölücü terör örgütünün faaliyetleri var. O olayda hayatını kaybeden polislerimize ve şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Terör asla amacına ulaşamayacak, bu milletin birliğini, kardeşliğini yok edemeyecektir. Kim bu topraklarda terör üzerinden kirli hesap yaparsa bizden hak ettiği cevabı alıyor, alacak. Ülkemizi mutlu ve özgür insanların yaşadığı aydınlık ve güçlü bir ülke haline getireceğiz” diye konuştu. Önümüzdeki dönem Türkiye’nin geleceği için kalıcı reformlar yapacaklarını belirten ve milletvekillerine uyarılarda bulunan Başbakan Davutoğlu, “Bütün milletvekillerimizden, parti grubumuzdan bu dönemi en yararlı şekilde geçirmelerini diliyorum. Tarihe mühür vuracaksınız. Sen-ben davasına, nefis ve enaniyete, gurur ve kibre hiçbir şekilde tenezzül etmeyiniz, tarihe yön vereceksiniz, kişisel hiçbir meselenizi hareketimizin, davamızın önüne almayınız. Tarihi yaralarımızı saracaksınız, lütfen bu büyük davaya gölge düşürecek her hareketten hep beraber sakınalım” şeklinde konuştu. Muhalefet partilerine de seslenen Davutoğlu, “Türkiye’yi bekleyen reformlara birlikte mühür vuralım, Türkiye’nin beklediği anayasayı birlikte yapalım. Vesayet rejiminin bütün kalıntılarını sistemimizden birlikte tasfiye edelim. Yapıcı, pozitif olalım, milli meselelerde bir ve beraber olalım. Bütün dünya bu birliği görsün” ifadelerini kullandı. DAVUTOĞLU, ÖNCE BAHÇELİ'Yİ ELEŞTİRDİ SONRA TAKDİR ETTİ Geçen hafta Kılıçdaroğlu ve Bahçeli ile Meclis'te bir araya geldiğini hatırlatan Davutoğlu, şunları söyledi: "Çok ciddi kararlar almamız gereken dönemden geçiyoruz. Böyle bir dönemde, gelin geçici bütçeye girmeyelim, gelin sizlerin desteğiyle kalıcı bütçemizi çıkaralım dedim. Sayın Kılıçdaroğlu bazı şartlar gündeme getirdi. Biraz önce eleştirdiğim Sayın Bahçeli de kalıcı bütçe konusunda bize destek verdi. Bahçeli, 'Böyle bir dönemde kalıcı bütçe için her türlü desteği veririz' dedi. Kendisini tebrik ediyorum." Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Ekim ayında sanayi üretiminin bir önceki aya göre yüzde 4.6 oranında artış gösterdiğini belirterek, 1 Kasım seçimleriyle bu ivmenin devam edeceğini ve sanayi üretiminin dördüncü çeyrek büyümesine ciddi katkı sağlayacağını ifade etti. 1 Kasım seçimlerinden sonra başlayan sürecin kendi takvimi içinde emin adımlarla ilerlediğini anlatan Davutoğlu, Türkiye'nin 29-30 Kasım tarihlerinde Brüksel'de AB Zirvesine katıldığını hatırlattı. Davutoğlu, AB'ye katılım için ulusal eylem planının titizlikle hayata geçirileceğine dikkati çekerek, AB Zirvesinin AB sürecinde yeni bir başlangıç olduğunu söyledi. Davutoğlu, bundan sonra yılda iki kez bir araya gelineceğini belirterek, Suriye'de yaşanan trajediye AB'nin tam olarak yönelmiş olmasını önemsediklerini ve insani yardımın sağlanacağını dile getirdi. Suriye konusunda Türkiye Cumhuriyetinin diğer ülkelerle külfet paylaşımı yapacağını anlatan Davutoğlu, şunları söyledi: "Türkiye'nin (3 milyar euro'luk destek) bu paraya ihtiyacı olduğu iddiası büyük bir yalandı. Biz, bugüne kadar kapımıza geleni geri çevirmedik. Sınırlarımıza ulaşanın dinine bakmadan yardımlarına koştuk. Suriyeli kardeşlerimize destek olmamız onların daha iyi şartlara ulaşmasına mani değildir. Suriye dramına karşı duyarlılık oluşmuşsa bunda etkin ve duyarlı stratejinin payı büyüktür" Davutoğlu, Kıbrıs'a yaptığı temasları hatırlatarak, KKTC'nin ve Kıbrıslıların her meselesiyle Türkiye'nin yüreğinde olduğunu ifade etti. Azerbaycan ziyaretinde de iki ülkenin çok sıcak görüşme gerçekleştirdiğini anlatan Davutoğlu, bu görüşmelerde ikili ilişkilerin tüm boyutlarıyla ele alındığına dikkati çekti. "DİĞER PARTİLERDE SEÇİM MAĞLUBİYETİNİN ARKASINDAN KONGRE, KURULTAY ÇALIŞMALARI BAŞLADI" AK Parti'nin çalışmalarının özenli bir şekilde sürdürüldüğüne dikkati çeken Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sen ben yok, Türkiye var' diyerek hizmete koyulduk. Parti teşkilatı olarak MYK'yı yeniledik. Tam bir insicam, ahenk içinde hareketimizi sahiplenmeye başladık. Büyük reformlar için aşkla, heyecanla tek başına iş başına yaptık. Diğer partilerde seçim mağlubiyetinin arkasından kongre, kurultay çalışmaları başlarken biz partimizi tazelemekte hiçbir tereddüt göstermedik." Kadın Kolları Kongresi'ni hatırlatan ve Kadın Kolları Başkanı seçilen Lütfiye Selva Çam'ı tebrik eden Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Bazıları iki yılda dört seçimde AK Parti kadroları yorgun düşmüştür diye düşünüyorlardı. AK Parti kadroları yorulmayı bilmez. Her şartta meydanları, gönülleri, yürekleri doldurarak her türlü meydan okumaya da hazırdır. Önümüzdeki günlerde inşallah gençlik kolları genel kurulumuzu da yapacağız. Hükümet olarak bizi yoğun bir takvim bekliyor. Reformlara imza atmak üzere hazırlıkları yaptık. Seçim beyannamemiz ve hükümet programımızda yer alan vaatleri tek tek hayata geçireceğiz. Bu Meclis, gelecekte hayırla anılan tarihe geçen bir Meclis olacak. Her milletvekili arkadaşımdan beklentim, Türkiye'nin meselelerine vukufiyetle sahip çıkmalıdır. Kimse ben seçildim gibi bir rehavete kapılmamalı. Kimse, Türkiye'de herkesin hukukunu korumaktan sakınmasın. Perşembe günü milletimizle bu eylem planını paylaşacağız." 1 Kasım seçim sonuçlarının en önemli mesajlarından birinin artık yapıcı bir şekilde siyasete ihtiyaç olunduğunu ortaya çıkardığına işaret eden Davutoğlu, şunları söyledi: "Hükümetimizin icraatlarında eksik gördüğü unsurları elbette eleştirecekler. Biz eleştiriden korkmayız, yapıcı eleştiriden istifade ederiz ama muhalefet partilerinden tek ricamız, empati yapmaları. Acaba, kendileri iktidarda olsalardı nasıl karar alırlardı diye düşünmeleri. Muhalefet partileri, akla, hakkaniyete, objektif olmaya yönelmedi. Sayın Bahçeli, parti içi muhalefeti meşgul ediyor. Talepleri belirtmek için nezaketsiz bir dil kullanmıştır. Başarısızlığın hesabını vermek, parti içi demokrasiyi işletmek yerine kendisine muhalefet edenleri başka yapıların sözcüsü olarak damgalayarak omuzuna tutunmaktadır. Parti içi demokrasiyi işletemeyen, adeta parti içinde diktatörlüğünü ilan eden Sayın Bahçeli, nezaketsiz bir şekilde bizi Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef aldı. Sayın Bahçeli, bu millet sizi de bizi de Sayın Cumhurbaşkanımızı da bilir. Kendi koltuğunu kaybetmemek üzere sarıldığınız bu hakaretli dilin hesabını sorar. Demokrasilerde her muhalefet partisinin doğruya ulaşmak için gayret gösterme yükümlülüğü vardır. Ülke meseleleri ile ilgili hükümetlerin proje geliştirmek ve bunu kamuoyuyla paylaşmak yükümlüğü vardır. Bunlar bu partilerin istedikleri insanlara yani millete sorulmalıdır. Biz, siyasi rakiplerimizden bu demokratik olgunluğu da siyasi katkıları da göremedik. Siyasetin, ülkesinin hayrına olana karar vermek siyasetin sorumluluğudur." Geçen hafta Kılıçdaroğlu ve Bahçeli ile Meclis'te bir araya geldiğini hatırlatan Davutoğlu, şunları söyledi: "Kendilerine hepimizin üzerinde mutabık kalacağı bir ricada bulunduk. Çok ciddi kararlar almamız gereken dönemlerden geçiyoruz. Böyle bir dönemde, gelin geçici bütçeye girmeyelim, gelin beraber sizlerin de desteğiyle kalıcı bütçemizi çıkaralım dedim. Her ikisi ile de ayrı ayrı görüştüm, şunu da ifade ettim, neyi eleştirmek istiyorsanız hiçbir zaman sınırlı olmayacak, istediğiniz kadar eleştireceksiniz ama gelin bütçeyi birlikte çıkaralım. İlk görüşmeler olumluydu ama daha sonra Sayın Kılıçdaroğlu arkadaşları üzerinden bazı şartlar gündeme getirdi. Biraz önce eleştirdiğim Sayın Bahçeli o sözü dolayısıyla eleştiriyorum ama kalıcı bütçe konusunda takındığı tavır dolayısıyla kendisini tebrik ediyorum çünkü böyle bir dönemde kalıcı bütçe için her türlü desteği veririz dedi." "SAYIN KILIÇDAROĞLU EMPATİ YAPSIN" Doğru bir adımı takdir ettiklerini ama haksızlık yapanlara da sessiz kalmayacaklarını anlatan Davutoğlu, şöyle konuştu: "Maalesef bu, CHP'nin muhalefet sebebi, konuyla ilgili olmayan bazı şartlar getirme sebebiydi. Ben, ümit ederdim ki böyle bir konuda güzel bir başlangıç yapalım. Hep beraber 2016 bütçesini konuşarak, eleştirerek tartışarak ama TBMM'nin asli fonksiyonu olarak çıkaralım ama mümkün olmadı. Bu hafta geçici bütçe tasarısını gönderdik Meclis'te. Bu TBMM'ye yakışmadı. Bu halkı bütçesiz bırakan ana muhalefet partisine yakışmadı. Bir kez daha bundan sonra TBMM'nin, parti çıkarından önce millet çıkarının dönüştürüldüğü bir platform olmasını temenni ediyorum. Sayın Kılıçdaroğlu empati yapsın. Siz bugün bu makamda olsaydınız, kalıcı bütçe yerine geçici bütçeyi tercih eder miydiniz? Biz bunlara rağmen, muhalefet partilerine dönük olarak yapıcı bir dil kullanmaya devam edeceğiz." MUHALEFET PARTİLERİNE ÇAĞRI Yeni dönemde her partinin ülkenin gelişmesi, kalkınması, özgürleşmesi için elini taşın altına koymasını isteyen Davutoğlu, "Bunu görevi olduğu üzere ülkesi için yapsın. Muhalefet partilerine bir kere daha çağrı, gelin ülkenin ihtiyacı olan reformlara katkı verin, Türkiye'nin geleceğini birlikte inşa edelim. Gelin demokratik kazanımlarımızı daha da ileri taşıyalım. Demokrasimizi kurumsallaştıralım. Birçok reform hazırlığımız var, gelin bu çalışmalara katılın. Eksik ya da yanlış gördüklerinizi bizimle paylaşın. Yeter ki siyaseti yıpranma kampanyalarına mahkum etmeyelim. Bu çağrımız samimi bir çağrıdır. Gereğini de yapacağız" şeklinde konuştu. Suriye sınırını ihlal eden uçağın düşürülmesi üzerine Türkiye'nin Rusya ile iki haftadır gerilime düştüğünü belirten Davutoğlu, "Biz, Suriye topraklarına bir müdahalede bulunmadık. Milliyeti bilinmeyen bir uçağın defalarca uyarılmasına rağmen sınırlarımız içindeyken müdahale edildi. Biz, savunma görevimizi yaptık. Yaşananlara ilişkin belgelerimizi ortaya koyduk. Olayda muğlak tartışmaya açık bir taraf yoktur. Rus yönetimi bu net tabloya rağmen beklediğimiz olgun tavrı göstermedi. Biz, her şeye rağmen sağduyu ile hareket ettik. Olay, Türkiye-Rusya sınırında yaşanmıyor, olay Türkiye-Suriye sınırında yaşandı." "PUTİN'İ EMPATİYE DAVET EDİYORUM" Putin'i empatiye davet ettiğini söyleyen Davutoğlu, bu olayın Rusya'nın sınırı olmayan bir yerde, Türkiye-Suriye sınırında yaşandığını belirterek, "Bu olay, sınırımız ihlal edilerek yaşandı. Biz, Ukrayna Devletinin çağrısına uyarak, gidip Doğu Ukrayna'da, akrabalık bağları olan yerleri Rusya hava sahasını ihlal ederek bombalasaydık acaba Putin ne düşünürdü? Burası, Türkiye-Suriye sınırıdır, sınır ötesindekiler bizim kardeşimizdir, onların hukukunu korumak da bizim görevimizdir" diye konuştu. "RUSYA'NIN EKONOMİK YAPTIRIMLARINA KARŞI TEDBİRLERİMİZİ ALIYORUZ" Türkmen dağlarına yönelik saldırılarda kesinlikle sessiz kalmayacaklarına dikkati çeken Davutoğlu, Rusya ile görüşmeye, fikir alışverişinde bulunmaya hazır olduklarını ancak bir şeyin dikte edilmesine de izin vermeyeceklerini dile getirdi. "Kimse bizden bizim sınırlarımızı koruma irademizden taviz vermemizi beklemesin" diyen Davutoğlu, "Rusya birtakım ekonomik yaptırımlar uyguluyor, biz bunları yadırgıyoruz. Türkiye, bu tür şeylerle zora düşürülecek bir ülke değil. Biz de kendi tedbirlerimizi alıyoruz. Her şeyin bir çaresi var, her türlü duruma hazırız" şeklinde konuştu. İki ülke arasında tamamlayıcı nitelikle ekonomik ilişkilerin olduğunu belirten Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek başkanlığında bir koordinasyon çalışmasının yapıldığını ve gerekli tedbirlerin hazır olduğunu ifade etti. Sektör temsilcilerinin müsterih olması gerektiğini anlatan Davutoğlu, yaş sebze-meyve üreticilerinin zararını karşılamak için gerekli çalışmaları yaptıklarını ifade etti. Bu sırada salonda bulunan bir vatandaşın "Domates de dahil mi?" diye sorması üzerine Davutoğlu, "Domates de dahil" diye cevap verdi. Bu diyalog salonda gülüşmelere neden oldu. Bütün riskleri alarak BM Güvenlik Konseyinde Brezilya ile birlikte İran'a dönük ambargoya karşı el kaldırmanın onurunu yaşadıklarını ve İran'ı sağduyuya davet ettiklerini anlatan Davutoğlu, hiçbir zaman komşu bir ülkeyi yalnız bırakmadıklarını ve Türkiye'ye yapılan hakaretler karşısında sağduyu çağrısında bulunduğunu ifade etti. Rus ve İran halkının bunu çok açık bir şekilde bildiğini belirten Davutoğlu, Rus ve İran halkının son derece saldırgan olan söylemi benimsemediklerine işaret etti.
BURSA
Çocuk şenliği, minik öğrencilerin gösterileriyle son buldu
Osmangazi Belediyesi tarafından düzenlenen 'Çocuk Şenliği', Koza Çocuk Akademisi öğrencilerinin g...
BURSA
Bursa'da bir erkek, eşinden boşandığı için lokma döktürdü
Bursa'nın Gemlik ilçesinde bir vatandaş, eşinden boşandığı için cuma namazı çıkışı lokma döktürdü.
BURSA
Bursa'da drift atanlara milyonlarca lira ceza!
Bursa'da araçları ile drift atan 161 sürücüye toplamda 5 milyon 189 bin 513 TL idari para cezası ...
EĞİTİM
Yeni müfredat taslağı hazırlandı
Milli Eğitim Bakanlığınca tüm öğretim kademelerindeki zorunlu derslere ait "Türkiye Yüzyılı Maari...
DÜNYA
Macron: "Avrupa'mız ölümlüdür ve ölebilir"
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Avrupa'nın "güvenilir" bir savunma stratejisi oluşturması g...
GÜNDEM
Nihal Candan tahliye edildi
Dolandırıcılık ve kara para aklama suçlarından haklarında başlatılan soruşturma kapsamında tutukl...