Zeyniler'de mübarek bir evliya

Sizlere bugün Emirsultan'ın hemen yanıbaşında Zeyniler'de medfun Abdurrahman Bin Yusuf Rumi Hazretleri'nin hayatını anlatacağız.

GÜNDEM, 11 Temmuz 2015 Cumartesi, 09:07
Zeyniler'de mübarek bir evliya
Evliyânın büyüklerinden. Doğum yeri bilinmemektedir. 1469 (H.874) senesinde dünyâya geldi. Mevlânâ Muhammed Samsûnî ve Mevlânâ Kâdızâde'nin muhterem torunlarıdır. 1547(H.954) senesinde Bursa'da vefât edip, Zeyniye Zâviyesinin bahçesinde defn edildi. Küçük yaştan îtibâren Mevlânâ Kutbeddîn, Mevlânâ Ali Fenârî ve Mevlânâ Ali Yekânî hazretlerinin hizmetlerinde bulundu ve onlardan ilim tahsîl etti. Zekâ ve firâseti sebebiyle talebeliği herkes tarafından örnek olarak bilindi. Bütün tarikat ilimlerinde ilerledi. Önce Bolu ve sonra Bursa'da Çermik medresesinde müderrislik yaptı. Ancak bir müddet sonra Allahü teâlânın aşkı ve zevki ile kendinden geçme hâlleri görüldüğünden ders verme işine son verdi. Evine çekilerek devamlı ibâdet ve zikirle meşgûl oldu. Abdurrahmân hazretleri bu hâlinden bahsedip şöyle anlatmaktadır: Evimde ibâdetle meşgûl olup, kimseyle görüşmüyordum. Bu esnâda hastalandım. Yanımda hizmet edecek kimseler yoktu. Bir gece duvar yarıldı ve içeri bir zât girdi. Hastalığım sebebiyle hizmetimi gördü ve gitti. Diğer geceler de aynen böyle oldu. Hastalıktan kurtulduğum zaman, o zât; "Ben bu geceden sonra artık gelmem. Seni Hüdâ'ya ısmarladım." dedi. Ben de; "Siz kimsiniz ve nerelisiniz?" diye sordum. "Şehirden ayrılan bir kâfileye katılırsan, beni tanır ve bulursun." buyurdu. Ben de, bir zaman sonra şehirden ayrılan kâfile ile yola çıktım. Yolculardan bir kısmı, yolda güzel bir yere geldiğimizde; "Burası suyu ve havası çok güzel bir yerdir. Bu civarda Kara Hoca adında sâlih ve dindâr biri oturur." dediler. Kendi kendime aradığım bu zâttır dedim ve oradaki köye yöneldim. O zâtı gördüm, gülerek beni karşıladı. O gün yanında kaldım. İkindi namazını kılacağımız zaman, bana yüksek bir yeri gösterdi ve berâberce oraya çıktık. "Bu yer nasıl?" diye sorunca; güzel olduğunu söyledim. Tekrar; "Buradan bak!" dedi. Baktığımda Kâbe-i muazzamayı gördüm. Gidip, orada cemâatle ikindi namazını kıldık. Namazı bitirdiğimizde Kâbe gözümüzden kayboldu. Abdurrahmân hazretleri bundan sonra yine Bursa'daki evinde zikir ve tâatle meşgûl oldu. Müderrislik tekliflerini geri çevirdi. Evine gelenlere nasîhatlerde bulunur, devamlı Allahü teâlâyı zikretmelerini ve hiç bir zaman kalbin Allahü teâlâdan gâfil bulunmamasını isterdi. KAYNAKLAR 1) Şakâyık-ı Nu'mâniye; c.1 s.438-442 2) Sicilli Osmanî; c.3 s.311 3) İslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c.13 s.211 4) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.2, s.64.
BURSA
Bursa'da 1 Mayıs coşkusu yaşandı
Dünyanın birçok yerinde kutlanan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü Bursa'da da coşku ile kutlandı.
BURSA
Tarladan su motoru çalan hırsızlar yakalandı
Bursa'nın Karacabey ilçesi Ova Esemen Mahallesi'nde bir çiftçiye ait çalınan su motoru Jandarma S...
BURSA
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay: "İşçilerin yeni bir anayasaya ihtiyacı var"
Bursa'da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde bir araya gelen binlerce işçiye seslenen TÜRK-İŞ Gene...
BURSA
Okulun çatlayan bahçe duvarları tehlike saçıyor
Bursa'nın Mudanya ilçesinde 12 Eylül İlkokulu'nun çürüyen ihata duvarı tehlike saçıyor. 12 Eylül ...
BURSA
Bursa'da 1 Mayıs coşkusu
Bursa'da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü coşkulu kalabalık ile kutlanmaya başladı.
GÜNDEM
Takıntılı aşığın korkunç planı karteldeki yağ kaçağıyla ortaya çıktı
Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde eski kız arkadaşının sevgilisinin aracına dinamit görünümlü düzenek...