İyiliğin mükafatı nedir?

İyilik yapalım! Bunun mükâfatı iyilik bulmaktır. Ne kadar? Yaptığımız kadar. Herkes gücünün yettiği kadarının hesabını verecek. Yani gücümüzden fazlasını yapmayacağız, zaten böyle bir talep de yok. Böyle olmakla beraber, ahir zamanda yapılan ufak bir hareket, belki bin sene önceden yapılan iyilikten daha çok sevabdır;

GÜNDEM, 09 Temmuz 2015 Perşembe, 12:23
İyiliğin mükafatı nedir?
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bütün ilaçlar meydanda; ama içen yok, yani Ehl-i sünnet âlimlerinin çok kıymetli kitapları maalesef raflarda duruyor, okunmuyor. Hâlbuki ilaç, rafta durmakla faydalı olmaz. Ne dinimizi öğreniyoruz, ne de yaptığımızın doğru veya yanlış olduğunu biliyoruz. Her gün, az da olsa okumaya çalışmalı. Ahirette bunun hesabını zor vereceğiz. İslamiyet bize kadar terle, canla malla geldi, yani kolay gelmedi. Tarihe bakarsak, Müslümanların neler çektiğini görürüz. Eshab-ı kiramın hiçbiri yatağında ölmedi. Allahü teâlânın dinini Onun kullarına ulaştırmak için, onların dünya ve ahiret saadetlerine kavuşmaları için, evlerini, yurtlarını terk edip, her yere dağıldılar, gittikleri yerlerde şehid oldular. Bu yüzden, Müslüman olarak üzerimizde mesuliyet var, bundan da hiç kimse kurtulamaz. Hem dinimizi öğreneceğiz ve yaşamaya çalışacağız, hem de bir kişinin daha yanmaktan kurtulması için diğer insanlara bu nimeti ulaştırmaya çalışacağız. Yoksa ahirette, bu insanlar bizden hak talep ederler, çok sıkıntı çekeriz. Eğer bir yerde dinimize doğru olarak hizmet ediliyorsa, her müminin, gücü nispetinde buna iştirak etmesi farzdır: 1- Bedenen iştirak eder, yani kim ne yapıyorsa aynısını yapar. 2- Bunu yapamayan da, gücü nisbetinde, az da olsa, malla, parayla yardım eder, destek olur. 3- Bu da yoksa en azından, (Ya Rabbi, bir şey yapamıyorum; ama yapamadığım için içim yanıyor, yapanlara yardım et) diye dua eder. İyilik yapalım! Bunun mükâfatı iyilik bulmaktır. Ne kadar? Yaptığımız kadar. Herkes gücünün yettiği kadarının hesabını verecek. Yani gücümüzden fazlasını yapmayacağız, zaten böyle bir talep de yok. Böyle olmakla beraber, ahir zamanda yapılan ufak bir hareket, belki bin sene önceden yapılan iyilikten daha çok sevabdır; çünkü bu, dinin bozulduğu zamana rastlıyor. Yani herkes din hakkında konuşuyor, kendi anladığını din diye anlatıyor. Yeni manalar vermeye, yeni yorumlar getirmeye, yeni bir şeyler çıkarmaya uğraşanlar, bid’at karıştırırlar, dine zarar verirler. Allahü teâlâ, Ehl-i sünnet âlimlerinden razı olsun, asırlardan beri geldiği şekliyle bu dini korudular ve kolladılar. Ehl-i sünnet yolunun iki esası vardır: Birincisi, olduğu gibi muhafaza etmek, ondan hiçbir şey çıkarmamak, İkincisi, ona bir şey ilave etmemek yani sünnete uymak, bid’ate karşı çıkmak. Sünnete uymak burada, İslam’a uymak demektir. Ehl-i sünnet âlimleri, Peygamber efendimizden gelene hiçbir şey ilave etmemişler, bir şey de çıkarmamışlardır.
BURSA
Bursa'da 1 Mayıs coşkusu yaşandı
Dünyanın birçok yerinde kutlanan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü Bursa'da da coşku ile kutlandı.
BURSA
Tarladan su motoru çalan hırsızlar yakalandı
Bursa'nın Karacabey ilçesi Ova Esemen Mahallesi'nde bir çiftçiye ait çalınan su motoru Jandarma S...
BURSA
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay: "İşçilerin yeni bir anayasaya ihtiyacı var"
Bursa'da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde bir araya gelen binlerce işçiye seslenen TÜRK-İŞ Gene...
BURSA
Okulun çatlayan bahçe duvarları tehlike saçıyor
Bursa'nın Mudanya ilçesinde 12 Eylül İlkokulu'nun çürüyen ihata duvarı tehlike saçıyor. 12 Eylül ...
BURSA
Bursa'da 1 Mayıs coşkusu
Bursa'da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü coşkulu kalabalık ile kutlanmaya başladı.
GÜNDEM
Takıntılı aşığın korkunç planı karteldeki yağ kaçağıyla ortaya çıktı
Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde eski kız arkadaşının sevgilisinin aracına dinamit görünümlü düzenek...