64 bin yıllık sır

Çanakkale'nin Çan ilçesine bağlı Bahadırlı köyü sınırları içerisindeki 2017 yılından bu yana devam eden İnkaya Mağarası kazı çalışmalarında mağaradaki tabakalarda 86 bin yıl öncesine kadar inen insan yaşam izlerine rastlanırken, kazı sırasında çakmak taşından üretilmiş yongalar, dilgiler, kazıyıcılar, uçlar, çentikli aletler, çekirdek ve vurgaç gibi çeşitli buluntuların üretildiği 64 bin yıllık atölyedeki kazı çalışmaları yoğunlaştırıldı. 150 santimetreye inilen atölyede 40 bin ile 64 bin yıllık yaşam izleri bulunurken, çakmak taşından üretilmiş yontma taş aletleri, kazı çalışmalarının devam ettiği 64 bin yıllık atölyede üretilmiş.

KÜLTÜR - SANAT, 04 Eylül 2023 Pazartesi, 10:24
64 bin yıllık sır

Çan'a bağlı Bahadırlı köyü sınırları içerisindeki İnkaya Mağarası, 2016 yılında Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Antropoloji Bölümü, Paleoantropoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Özer başkanlığında yapılan 'Muğla ve Çanakkale İlleri Yüzey Araştırması' sırasında bulundu.

İnkaya Mağarası'nda 2017-2020 yılları arasında Troya Müze Müdürlüğü başkanlığında, Prof. Dr. Özer'in bilimsel koordinatörlüğünde uluslararası bir ekiple kazı çalışmaları yapıldı. 2021 yılından itibaren ise kazı İsmail Özer başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Kararlı Kazı statüsüne çevrildi. İnkaya Mağarası kazıları bu yıl Türk Tarih Kurumu destekli kazı statüsüne dönüştürüldü. Bu yılki kazı çalışmaları toplamda 20 kişilik bir ekiple sürdürülüyor. Bu yılki çalışmalarda Orta Paleolitik Dönemde bölgede yaşamış fosil insanların çakmaktaşı hammadde ve sıcak su kaynakları nedeniyle mağarada uzun süreli ve yoğun bir şekilde ikamet ettikleri anlaşıldı.

İnkaya Mağarasının ana bölümünün batı kısmında devam eden kazı çalışmaları sırasında çakmak taşından üretilmiş yongalar, dilgiler, kazıyıcılar, uçlar, çentikli aletler, çekirdek ve vurgaç gibi çeşitli buluntuların yapıldığı 64 bin yıllık atölyedeki derinleştirme faaliyetlerine yoğunlaşıldı. 150 santimetreye inilen atölyede 40 bin ile 64 bin yıllık yaşam izleri bulunuyor. Atölyede, çakmak taşından üretilmiş yongalar, dilgiler, kazıyıcılar, uçlar, çentikli aletler, çekirdek ve vurgaç gibi çeşitli buluntular dönem insanlarının günlük ihtiyaçlarında kullanılıyor.

Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Antropoloji Bölümü, Paleoantropoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Özer, "Şu anda mağaranın ana bölümünün batı kısmındayız. 4 yıl önce batı duvarının hemen kenarında kazı çalışmalarına başladık. Kazı sırasında burada bir sürprizle karşılaştık. Normalde mağaranın diğer bölümlerinde kalınlığı fazla olmayan bir kültür katmanıyla karşılaşırken, burada şu anda 150 santimetreye ulaşan bir katmanla karşılaştık. Buluntuların yoğunluğu ve içeriği bu alanın bir atölye alanı olarak kullanılmış olabileceği yönünde. Paleolitik dönem insanları belki de çevremizdeki yaklaşık 10 kilometrelik görüş alanıyla tüm vadiyi takip ederken, bir yandan da bu bölgede ana kayalıklardan kopardıkları taşları işliyorlar ve sonrasında büyük oranda artıklarını burada bırakıyorlardı. Ürettikleri daha işlevsel aletleri yanlarında taşıyarak belki avlanmaya, belki mağaranın diğer bölgelerinde günlük işlerini yapmaya gidiyorlardı.

Burada üretim artıklarından görebildiğimiz kadarıyla şimdilik 150 santimetrelik bir atölye katmanı mevcut. Bu bizim çalışmalarımızı yavaşlatıyor, ama karşılığında buradaki insanların seri üretim yaptıkları alanı keşfetmenin de mutluluğunu var. Katmanın üst seviyelerinden geçen yıl yaptığımız tarihlendirmeler bize 40 bin yıllık bir zamanı gösterdi. 40 bin yıl aslında bu dönem insanının soy tükenmelerinin başladığı bir evreyi gösteriyor. Belki de bu insanlar için mağaranın en son kullanıldığı dönemi bulmuş olabiliriz. Tabi diğer tarihlendirmeler bize zaman içinde bunun doğru olup olmadığını gösterecek. Daha aşağılara indiğimiz zamanda 64 bin yıllık bir zamana ulaştık.

Şimdiki hedefimiz bizim mağaranın batı bölümündeki 64 bin yıl ile doğu yamaçlarındaki 64 ile 86 bin yıl arasındaki tarihlerin burada örtüşüp, örtüşmeyeceği, yani birbirini devam ettirip, ettirmeyeceği şeklinde, bunu hem bu sene hem de ileriki yıllarda burada devam ettireceğimiz derinleştirme çalışmaları söyleyecek. Tarihlendirmelerimizi kazı sezonu sonunda indiğimiz en derin seviyeden tekrar yapacağız. Bu alanın yine ilginç özelliklerinden bir tanesi mağara ana kayasının alt kısmının insanlar tarafından koparıldığını gösteren izler. Yani buradaki bütün buluntular aslında bu bölgedeki mağara duvarının koparılarak, yontma taş aletlerin üretilmesi ve sonrasında buraya terk edilmesi sonucunda oluşmuş bir birikimdir" dedi.

BURSA
Bursa'da 1 Mayıs coşkusu yaşandı
Dünyanın birçok yerinde kutlanan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü Bursa'da da coşku ile kutlandı.
BURSA
Tarladan su motoru çalan hırsızlar yakalandı
Bursa'nın Karacabey ilçesi Ova Esemen Mahallesi'nde bir çiftçiye ait çalınan su motoru Jandarma S...
BURSA
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay: "İşçilerin yeni bir anayasaya ihtiyacı var"
Bursa'da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde bir araya gelen binlerce işçiye seslenen TÜRK-İŞ Gene...
BURSA
Okulun çatlayan bahçe duvarları tehlike saçıyor
Bursa'nın Mudanya ilçesinde 12 Eylül İlkokulu'nun çürüyen ihata duvarı tehlike saçıyor. 12 Eylül ...
BURSA
Bursa'da 1 Mayıs coşkusu
Bursa'da 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü coşkulu kalabalık ile kutlanmaya başladı.
GÜNDEM
Takıntılı aşığın korkunç planı karteldeki yağ kaçağıyla ortaya çıktı
Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde eski kız arkadaşının sevgilisinin aracına dinamit görünümlü düzenek...