ÇOCUK İSTİSMARI NEDİR ?
Öncelikle istismar sadece fiziksel müdehale ile gerçekleşmez .
Davranış da bir istismardır !
Söz de bir istismardır !
Bakış da bir istismardır !
Bir çocuğun, tam olarak anlamadığı, gelişimsel olarak hazır olmadığı ve rıza gösteremeyeceği cinsel eylemlere katılmasıdır İSTİSMAR.
Peki çocuklarımıza kendilerini koruması gereken istismarcı profilini nasıl anlatacağız ?
Her zaman pis görünümlü, sokaktan geçen herhangi bir insan, aile dışından bir insan olabileceği ... Tabiki bu yanılsamadan uzak bir açıklama da bulunmanız gerekir .
Çünkü genellikle istismarcı çocuğun yakın çevresindedir. Yakın bir komşu, bazen aile içinden biri... Herşeyi planlayarak ilerler. Bunu şuradan anlayın. Istismarcı istismar ettiği çocuğun arama çalışmalarına katılıyor şüphe çekmemek için. Sokaktan biri olsa yapacağını yapar çeker gider değil mi?
Ama öyle değil... Ve genellikle de bu kişiler çocuklarla oynamayı, vakit geçirmeyi, onları çeşitli oyuncaklarla, çikolatalarla kandırmayı çok iyi bilen, çocuklarla iyi anlaşan kişilerdir. Çocuk canlısı kişiler yani. Sandığımız "Soğuk, katı, donuk yüzlü"profilden oldukça uzaklar. Işte bu çocuklarımızı uyarırken çok dikkatli olmalıyız . Fazla paranoyaya bağlamadan, çocuğun çevreye olan güvenini de sarsmadan, sürekli uyarılarda bulunmayarak ama gerektiği zaman açıklamalarımızı sürdürerek çocuklarımızı bilinçlendirmeliyiz. Kısacası bu satırları okuyan sevgili ebeveynler;
TEHLIKE YAKINIMIZDA, HATTA BELKİ İÇİMİZDE.
Bu nedenle tedbir, tedbir, tedbir...
ÇOCUK İSTİSMARINDA ERKEN MÜDEHALE NASIL OLMALIDIR ?
Ebeveynler öncelikli olarak istismara uğrayan çocukları ile güvenli bir ortamda, çocuğu korkutmadan, destekleyici bir tutumla, sakin bir ses tonuyla konuşmalıdır.
Konuşan kişinin sakinliği, çocuğun sakinleşmesine ve kaygısının artmamasına yardımcı olur. İstismara uğrayan çocuğa son günlerde kendisine hoşuna gitmeyen şekilde dokunan veya hoşuna gitmeyen şeyler yapmaya zorlayan birileri olup olmadığı sorulabilir. Çocuğun ilk açıklamasına verilen tepkiler çok önemlidir.
Çocuk kötü bir olay anlatmasına rağmen, ebeveynlerinin destekleyici tutumu ile karşılaşırsa, dışlanmadığını, suçlanmadığını ve kabul gördüğünü hissederse konuşmaya devam eder, duygularını rahatça ifade edebilir.
Çocuğun yaşadığı travmayı konuşabilmesi iyileştiricidir ve cinsel travmanın uzun dönemli olumsuz etkilerini azaltır.
Çocuk konuşurken sözü kesilmemeli, aşırı soru sorulmamalı, suçlu veya kendisine inanılmadığını hissettirecek ifadelerden kaçınılmalıdır. Çocuk olanları anlatırken, istismarcının ona zarar vereceğinden, ebeveynlerini üzüp kızdıracağından, ailenin dağılacağından ya da ailesinden koparılacağından korkabilir.
Burada çocuğu korkutmamak, açıklamasının ardından kendisinin veya olmayan birilerinin cezalanmasına sebep olacağını düşündürmemek önemlidir.
Çünkü maalesef çoğu zaman istismarın kaynağı çocukların tanıdığı ve sevdikleri yetişkinler arasından çıkar ve çocuklar konuşarak onlara zarar vermekten korkup çekinebilirler.
Çocuk yakını olan istismar eden kişiyi korumak zorunda hissetmemelidir. Çocuğa olanların onun suçu olmadığı, ailesinin, istismar etmeyen yakınlarının, onu sevmeye devam ettiği açıkça söylenmelidir.
İstismar hiç yaşanmamış gibi davranmak, konunun üstünü örtmek çocukların böylesi ciddi bir olayın üstesinden tek başına gelmesini beklemek, çocukta yalnız bırakıldığı hissi yaratır, yarardan çok zarar verir.
Son olarak hayat boyu rehberiniz olacak bir tavsiye ile yazımı sonlandırmak istiyorum ;
Susmak veya susturmak yaraları derinleştirirken, konuşmanın iyileştirici olduğu unutmamalısınız .
Koşulsuz kabul ve sevgi çocuğu ve çocukluğu "İYİLEŞTİRİR"