BİZE NELER OLUYOR?

Çetin Gümüş 14 Aralık 2023 Perşembe, 14:51

Uzun süredir dikkatimi çeken bir durumu sizlerle paylaşmak istiyorum.

Farkında mısınız bilmiyorum. Toplum olarak çok hızlı bir şekilde evriliyoruz.

En önde toplumu ciddi manada etkileyen tv programları olmak üzere, topluma yön verdiğini düşündüğümüz makam, şan, şöhret, para sahibi insanlar ve toplumun diğer unsurlarının davranışları ben de soru işaretlerine sebep oluyor.
Bunları düşünürken, ben de aynı davranışı mı sergiliyorum diye kendime soruyorum. Elbette benim de davranışlarımın bazıları toplum davranışıyla paraleldir. Umarım ki bu paralellik doğrudan yanadır.

Bu girişten sonra konuya sorularla gelmek istiyorum.

* Bu ülkede hepimiz Türkçe konuşuyoruz. Peki okullarda Türkçe öğretmenliği kimler yapabilir?
* Her evde yemek pişiren bir insanımız var. Bu yemek pişirenlerin kaç tanesi lokanta, restaurant işletebilir?
* Türkiye'de İngilizce öğretmenliği yapsın diye Londra'da sokakta bulduğumuz ilk insanı sırf İngilizce konuşuyor diye derslere sokup çocuklarımıza İngilizce öğretmesini bekleyebilir miyiz?

(Verilecek çok örnek var ama sayfa yetmez.)

Elbetteki hayır.
Bunlara hayır diyorsak peki şunları neden sorgulamıyoruz?

Ülkemizde mesleki anlamda kıymetli olan Jeoloji Mühendisi bir hocamız neden tarih dersi vermeye kalkar?
Başka bir tanınmış tv program yapımcısı öğlen namazının Hanefilere göre 4, Şafilere göre 5 rekat olduğunu söylemesi gibi bir bilgisizliğini neden ortaya saçar?
Hayatı sokak arasında plastik topla oyun oynayarak geçmiş biri neden yıllarını bu işe vermiş insanlara küfür eder?
Kendisine gazeteci kimliği alan insanlar sosyal medyada hiç içine girmedikleri toplulukları, kurumları neden yerden yere vururlar?
Beş yılda bir sadece oy atıp siyasi parti binasını bile görmemiş birçok insan siyaseti neden çok konuşur ve siyasetçileri eleştirir?
Bir saat bile yanlarında yaşamamış insanlar sağlıkçılara, itfaiyecilere, polislere neden hakaret ederler?
vs.

Sepetteki çürük elmanın sağlam elmaları çürüttüğü gibi, benim de içinde bulunduğum bu toplum gittikçe daha da hızlı çürümeye başladı.
Adeta selin önündeki çer-çöp gibi olduk.
Hep birlikte yuvarlanıp gidiyoruz.
İncelemediğimiz, araştırmadığımız, bilgi sahibi olmadığımız her konuda fikir beyan etmeye çalışıyoruz.

Tanımadığı kişiye suç, gitmediği yer hakkında eleştiri, bilmediği konu hakkında vaaz vermek artık çok kolay.

Sosyal medyada hızla akan videolar, kime ait olduğu kesin olmayan cümleler uçuşup gidiyor. Tanıdık bir isimden veya sevdiğimiz bir ünlünün sayfasından paylaşılmış bilgiye doğrudan sahipleniyoruz.

Aslında buradaki zaafiyet dolandırıcıların da işini kolaylaştırıyor. (Bu, ayrı bir yazı konusu.) DM'ye gelen "dostum çok acil paraya sıkıştım" mesajına sırf tanıdığımızdan geldi diye birçoğumuz para kaptırmışızdır.

Tavsiyem.
Lütfen hep birlikte yaşam hızımızı düşürelim.
Düşünelim.
Okuyalım.
Araştıralım.
Öğrenelim.

Sonrasında ise başta kendimiz olmak üzere ailemize, akrabalarımıza ve dostlarımıza da zaman ayıralım.

Hayat çok kısa.


"Sevgiyle, aşkla, muhabbetle kalın"