Yok böyle bir cami

Huzur içinde geçen namaz saatleri dışında da çok sayıda müdavimi bulunan camide vatandaşlar çiçek kokuları arasında sohbet edip, kitap okuyor. Selanik ve Bosna Hersek’ten Türkiye’ye sığınan göçmenlerin girişimleriyle, yöre halkının ve Mustafa Kemal Atatürk’ün de desteğiyle Yüreğir ilçesindeki Köprülü Mahallesi’nde Seyhan Nehri kıyısına 85 sene önce yapılan Köprüköy Camii, görenleri kendine hayran bırakıyor. Caminin tarihi önemi nedeniyle yıllar önce harekete geçen bir grup mahalle sakini, caminin giderlerini üstlenip bakımını sağlamak için Yeşil Camii Koruma Derneği adında bir dernek kurdu. Herkesin gönüllü çalıştığı dernekte, caminin arka bahçesine küçük bir üretim alanı yapılarak binbir renkli çiçekler ve bitkiler üretildi. Üretilen bitkiler, caminin güzelleşmesi için bahçeye ekilirken, caminin binasına salınan sarmaşıklar, yıllar içinde minareyi çevreledi. Bir süre sonra ‘Yeşil Cami’ adını alan ibadethane, avlusundaki gül çeşitleri, begonya, lavanta, nergis, gelin duvağı, defne, papatya, asma gibi bitkilerle adeta cennet bahçesi haline gelerek huzur dolu ibadet ve sohbetlere ev sahipliği yapmaya başladı. Ziyaretçilerini mis kokular ve renk cümbüşüyle karşılayan ‘Yeşil Camii’, derneğin kütüphanesi ve çay ocağı sayesinde, namaz dışında da çekim merkezi oldu. Camiyi namaz saatleri dışında da dolduran vatandaşlar sohbet edip kitaplarını okurken, ‘Yeşil Cami’nin ününü duyan birçok turistin bile ibadethaneyi ziyaret edip fotoğraflar çektiği öğrenildi. Yeşil Camii Koruma Derneği Başkanı Muzaffer Yeldan, dernekte çalışan herkesin gönüllü çalışarak bu güzelliğin mimarı olduğunu kaydetti. Caminin tarihi hakkında detaylar da veren Yeldan, ibadethanede ‘Sakal-ı Şerif’ bulunduğunu ve Kadir gecesinde ziyaretçilerin görücüsüne çıkarıldığını ifade etti.