BUSİAD Yüksek Danışma Kurulu (YDK), 2014 yılının ilk toplantısında, Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu durum ile gelecek öngörülerini içeren bildiri yayınladı. 30 Mart yerel seçimleri sonrası iş başına gelecek yöneticilerden Bursa adına beklenen taleplerin de paylaşıldığı toplantıda, 2014-2016 dönemi için Başkanlık seçimi de gerçekleştirildi.
25 Ocak tarihinde yapılan 36. Olağan Genel Kurul’da BUSİAD Başkanlığı görevini Günal Baylan’a devreden Oya Yöney, üyelerin oylarıyla BUSİAD YDK Başkanlığı’na seçildi. Oya Yöney’in yardımcılığına Nuri Özdemirel, sekreterlik görevine ise İhsan Karademirler getirildi.
BAŞKA GÜNDEMLERLE VAKİT KAYBEDİYORUZ
YDK üyelerine yaptığı teşekkür konuşmasında; Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu durumu değerlendiren Oya Yöney, “BUSİAD'ın ilk kadın başkanı olduktan sonra şimdi de Yüksek Danışma Kurulu'nun ilk kadın başkanı olmanın gururunu yaşıyorum. İş dünyasının temsilcileri olarak, değerli fikirlerin paylaşıldığı, sorun ve çözüm önerilerinin görüşüldüğü bu toplantıları önemsiyoruz. İstiyoruz ki; burada daha fazla üretim, daha fazla gelişim konuşup, dünyadaki rekabetçi şartlara göre stratejiler çalışalım. İş dünyası adına şunu söylemek isterim ki; seçimlere az bir süre kala dozu artan kısır tartışmalar, hukuk sistemimizdeki sarsıntılar, ne bizlere ne de ekonomimize bir şey kazandırmıyor. İş insanları olarak bu kavgaların yol açtığı değişikliklerden, olumsuzluklardan yorulduk. Biz bu konularla meşgul olurken, Türkiye ekonomisi zor bir süreçten geçiyor. Enflasyondaki yükseliş endişeleri artırıyor, dış ticaret açığımız ise büyümeye devam ediyor. Rekabetçi gücümüzü artırmak yerine başka gündemlerle vakit kaybediyoruz” dedi.
GELİŞMELERİ İYİ OKUMALIYIZ
Birçok uluslararası kuruluşun, önümüzdeki 10 yıllık süreçte Türkiye’nin bütün Avrupa'da “en hızlı büyüyecek ekonomi” olacağını öngördüğünü vurgulayan Yöney, bu fırsatın çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
“Ancak bu; ekonomik büyümenin sağlıklı olması, öncelikle siyasi reformlar ve siyasi istikrara bağlı. Gelişmeleri iyi okumalıyız” diyen Yöney, bilinçli şekilde düşük tutulan faiz oranlarının Türkiye ekonomisinde önemli bir ısınmaya sebep olduğunu, TL’deki hatırı sayılır değer kaybına karşın cari işlemler açığının yüksek seviyelerde kalmayı sürdürmesinin de bu görüşü desteklediğini ifade etti.
ZORLUKLAR BERABERİNDE FIRSATLARI DA GETİRİYOR
BUSİAD YDK Başkanı Yöney şöyle devam etti: “2013 yılsonu itibariyle 65 milyar dolara ulaşan açık çok ciddi bir durum. Kırılgan 5'ler olarak anılan ülkeler sıralamasında birinciyiz. Bu bağlamda, Merkez Bankası'nın Ocak ayında aldığı radikal kararı, ‘faiz artırımı’ olarak nitelendirmek yerine, ‘bilinçli bir şekilde düşük düzeyde unutulan faizin düzeltilmesi’ şeklinde yorumlamak daha gerçekçi olacaktır. Faiz artırımı, kredi faizlerinin yükselmesine yol açarken, hem iç talebi hem de tüketimi kısacağından büyümeyi zorlayacak. Yanı sıra ithalat artacağından cari açık da yükselmeye devam edecek. Şüphesiz Türk piyasalarının karar sonrasında dengeye gelmesi olumlu bir etken… Ancak, faizlerin uzunca bir süre daha olması gerekli seviyenin altında tutulmasının, makro dengeler üzerinde neden olduğu tahribatın yansımalarını bir süre daha hissetmeye devam edeceğiz.”
Türkiye için çok önemli olan katma değerli üretimde yolun Ar-Ge’den geçtiğine işaret eden Yöney, bu tarz üretim modelinin ekonomide dışa bağımlılığı azalttığı için kısır döngünün de çıkış noktasını oluşturduğunu kaydetti.
Yöney, “Genel anlamda baktığımızda 2014; seçimler sebebiyle Türkiye'nin iç dinamikleri açısından belirsizliklere açık bir yıl. 2014’ün zor bir yıl olacağı ortada... İyimserlikten uzaklaşıldığında hem yerli hem de yabancı sermaye yatırım yapmak yerine frene basıyor. Yine iş dünyası temsilcileri olarak biliyoruz ki, zorluklar beraberinde fırsatları da getiriyor” diye konuştu.