2025.12.04 11:02 Son Güncellenme: 2025.12.04 11:02 - DÜNYA
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Türkiye'nin 3 binden fazla şirketten oluşan savunma sanayii ekosistemini örnek göstererek üretim kapasitesinin caydırıcılık için hayati olduğunu vurguladı. Rutte, NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı sonrası yaptığı açıklamada Rusya tehdidi, Ukrayna'ya destek, savunma yatırımları, Çin'in artan askeri kapasitesi ve hibrit saldırılara karşı alınacak önlemler hakkında kapsamlı değerlendirmelerde bulundu.
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Brüksel'deki NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı sonrasında yaptığı açıklamalarda ittifakın karşı karşıya olduğu tehditler, savunma yatırımları, Ukrayna'ya destek ve küresel güvenlik dengeleri konusunda önemli mesajlar verdi. Konuşmasının bir bölümünde Türkiye'nin savunma sanayisine dikkat çeken Rutte, "Türkiye'de savunma sanayii ekosisteminin parçası olan 3 binden fazla şirket bulunuyor. Bu üretim kapasitesi, caydırıcılık ve savunmanın sürdürülebilmesi için kritik" ifadelerini kullandı.
Rutte, toplantının ana gündemlerinden birinin savunma harcamaları olduğunu belirterek Avrupalı ülkeler ve Kanada'nın yatırımlarını artırmasının memnuniyet verici olsa da yeterli olmadığını söyledi. "Hazırlıklı olmamız için yükün adil paylaşılması şart" diyen Rutte, müttefiklerin ulusal planları konusunda somut güncellemeler paylaştığını aktardı.
"Rusya giderek daha pervasız"
Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin değerlendirmesinde Rutte, Rusya'nın kış yaklaşırken sivilleri ve kritik altyapıları daha fazla hedef aldığını, NATO müttefiklerinin hava sahasını ihlal ettiğini ve denizaltı altyapısını haritalamak için casus gemiler kullandığını açıkladı. Bu tablo karşısında "teyakkuz halinin zorunluluk olduğunu" söyledi.
Rusya'nın hâlâ NATO açısından en büyük tehdit olduğunu vurgulayan Rutte, Ukrayna'ya sağlanan desteğin sürdürüleceğini belirtti ve "Rusya üzerindeki baskıyı artırıyoruz" dedi.
"Barış süreci adım adım ilerleyecek"
ABD'nin Ukrayna'daki barış girişimleri hakkında gelen bir soruyu yanıtlayan Rutte, ABD Başkanı Donald Trump'ın çıkmazı aşmada kritik rol oynadığını söyledi. ABD'nin sürece dâhil olmasının önemine dikkat çeken Rutte, Moskova, Cenevre ve Miami'de yapılan temasların barış sürecinin çok aşamalı ilerleyeceğini gösterdiğini ifade etti.
Hibrit saldırılar ve misilleme stratejisi
Rutte, Rusya ve Belarus kaynaklı hibrit saldırılara karşı NATO'nun asimetrik yöntemlerle tepki vereceğini belirtti. "Ne yaparlarsa yapsınlar, biz kendi seçtiğimiz şekilde karşılık vereceğiz ve bunu hissedecekler" dedi.
Çin'in askeri yükselişi uyarı niteliğinde
Genel Sekreter, Çin'in Rusya'yla yakın iş birliğine ve Ukrayna savaşına dolaylı destek verdiğine dikkat çekti. Çin'in 2030'a kadar 1.000 nükleer savaş başlığına ulaşmasının beklendiğini, donanma gücünün ABD'nin önüne geçtiğini ve dünyanın en büyük savunma şirketlerinden bazılarını barındırdığını söyledi. Tayvan konusunda da uyarıda bulunarak, "Çin harekete geçerse Xi Jinping önce Putin'i arayacaktır" ifadelerini kullandı.
Türkiye örneği: savunma üretimi kilit unsur
Türk savunma sanayisini örnek gösteren Rutte, etkin bir savunma kabiliyeti için güçlü üretim altyapısının şart olduğunu belirtti:
"Rusya hızla silahlanırken bizim de buna denk bir üretim kapasitesi oluşturmamız gerekiyor. Türkiye'deki 3 binden fazla şirketlik savunma ekosistemi, sürdürülebilir caydırıcılığın nasıl sağlanabileceğine iyi bir örnek."
PURL programı ve Ukrayna'ya finansman
Ukrayna için silah alımlarını finanse eden PURL programına müttefiklerin üçte ikisinin katkı verdiğini söyleyen Rutte, yük paylaşımının giderek dengelendiğini aktardı. Donmuş Rus varlıklarının kullanılmasının AB düzeyinde tartışıldığını, ancak "Ukrayna'nın yalnız bırakılmayacağını" vurguladı.
"Hiçbir yere gitmiyoruz, kararlıyız"
Rutte, barışın sağlanması için Rusya'ya baskının artırılması, Ukrayna'ya silah tedarikinin sürmesi ve ekonomik yaptırımların kararlılıkla uygulanması gerektiğini söyleyerek sözlerini şöyle tamamladı:
"Putin'in sonunda taviz vermekten başka seçeneği kalmayacak. Biz hiçbir yere gitmiyoruz ve Ukrayna'nın savaşabilmesi için gereken her şeyi sağlamaya devam edeceğiz."