Bursa’da FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklanan Demokratik Gelişim Partisinin (DGP) eski Genel Başkan Yardımcısı Kani Kudu, arabasında bulunan ‘Hocaya söylediklerinizi mislisiyle iade ediyorum’ başlıklı üç sayfa yazının kendisine ait olmadığını söyledi.
30 Ağustos tarihinde FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklanan Kudu hakkında, Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek, silahlı terör örgütüne üye olmak, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni ortadan kaldırmak veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, Türkiye Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırmaya kalkışma’ suçlarından müebbet hapis cezası talebiyle dava açıldı.
Mahkemede konuşan Kudu, “Cuma namazına giderken Yalova’da gözaltına alındım. Beni emniyete götürdüler. Polislerin arabam ve Termal'deki şantiye ve ofiste yapılacak aramalarında yanlarında bulunmak istediğimi söyledim. Ben siyaseti bıraktığımda twitter ve facebook hesaplarımı kapatmıştım. 2016 yılı ocak ayında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na anayasal suçlar bürosunda yine aynı konu ile ilgili talimatla ifade vermiştim. Gerçekten FETÖ/PDY ile ilgili bu suçlarla katılmış olsam Trabzon’dan gelip kendiliğimden ifade vermeye gitmezdim. Gözaltına alındığımda da emniyet arasa kendim gider, ifade verirdim. Arabamda bulunan bu yazının benimle bir ilgisi yoktur. Ben ilk kez emniyette gördüm. Cezaevinde üç aydır "bu yazı arabamda nasıl çıktı" diye düşünüyorum. Bir fikrim olursa paylaşacağım. Bank Asya’ya 1 lira bile yatırmış bir insan değilim. Kredi kartım ise şirket tarafından çıkarılmış olup beni adımadır. Benim piyasaya 200-250 bin lira borcum vardı. Üç projeden 30 milyon dolar gelir bekliyorduk. Bunun 3’de 1’i kar idi. Alacağım para ile borçlarımı ödeyecektim. Birçok banka ile çalıştım. Tek uzlaşamadığım Banka Asya Bank idi. Bu bankada benim evimi ipotek ederek alacaklarına karşı satış yaptılar. Eğer destek olmuş olsaydım, beni kurtarırlardı. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum” dedi.
Sanık avukatları, müvekkillerinin arabasından çıktığı iddia edilen yazının sayfalarının buruşuk halde olduğunu, ancak 130-131-132’dekilerin ise tertemiz olduğunu, bununda polisin kumpası olduğunu, FETÖ/PDY örgütüyle ilgili bağlantısının bulunmadığını ifade ederek, tahliyesini talep ettiler.
Mahkeme heyeti kısa bir aranın ardından eksik evrakların tamamlanmasını, Yalova Emniyet Müdürlüğü’nde sanığı gözaltına alan polislerin dinlenmesine ve tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
