Doha'da gerçekleşen İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Ortak Liderler Zirvesi'ni "dayanışma toplantısı" olarak nitelendiren Fidan, Katar'a yönelik saldırının ardından verilen ortak mesajın önemine dikkat çekti. Fidan, İsrail'in Filistin dışında da bölgeye tehdit oluşturan saldırılar düzenlemesinin, yayılmacılığın artık kalıcı bir politika haline geldiğini gösterdiğini belirtti.

"İsrail güvenliğini bölge ülkelerinin siyasal ve ekonomik zayıflıklarından alıyor. Eşit kalkınmaya dayalı bir vizyonu tehlike olarak görüyor. Batı ülkeleri ve ABD de zaman zaman bu politikanın parçası oluyor. İsrail artık bölgesel yayılmacılığı Filistin meselesinin ötesine taşıdı" dedi.

ABD'nin İsrail üzerindeki etkisine ilişkin soruya ise Fidan, "Amerikan iç siyasetinde on yıllardır kimin kimi yönettiğine dair bir realite var. Son olaylarda da görüldü ki ABD'nin İsrail politikaları üzerinde sanıldığı kadar bir etkisi yok, belki tam tersi söz konusu" ifadelerini kullandı.

Mısır ve Suudi Arabistan ile ilişkilerin tarihsel olarak en iyi seviyeye ulaştığını vurgulayan Fidan, "Türkiye artık sadece kardeşlik bağı değil, yapısal iş birliği perspektifiyle hareket ediyor. Ekonomi, teknoloji, turizm ve güvenlikte kapsamlı projeler yürütülüyor" dedi.

Suriye'deki sorunlara da değinen Bakan Fidan, YPG'nin ülkenin üçte birini işgal altında tuttuğunu hatırlatarak, savaşın altyapıyı çökerttiğini, barışçıl çözüm için tüm Suriyelileri kapsayan yeni bir sistemin gerektiğini dile getirdi.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin mevcut yapısıyla çözüm üretemediğini belirten Fidan, "Daha katılımcı ve kuşatıcı bir karar alma mekanizması oluşturulmalı. Aksi takdirde BRICS, Şanghay İşbirliği Teşkilatı gibi alternatif oluşumlar daha da güçlenecek" dedi.

Türkiye-Mısır ilişkilerini "modern tarihin en iyi düzeyi" olarak tanımlayan Fidan, iki ülkenin Libya'dan Sudan'a, Gazze'den Suriye'ye kadar tüm başlıklarda açık bir diyalog ve iş birliği içinde olduğunu ifade etti.