Samsunlu olan 68 yaşındaki Sabriye Demir 40 yıldır Bursa’da yaşadığını ifade ederek, iki yıldır diyalize bağlanmak zorunda kaldığını söyledi. Yorgunluk ve halsizliğin hiç rahat vermediği Demir, diyalizin yol açtığı sıkıntıların üzerine bir de felç geçirince dertleri arttı. Önceleri ilaç ve diyaliz tedavisi gören Demir, "Doktorlar kadavra sırasına girecek kadar bile zamanın olmadığını söylediler. Bunun üzerine oğlum böbreğini vermek istedi. Başta kesinlikle reddettim. Ona zarar gelmesinden korktum. Ancak oğlum ve gelinim ısrar edince kabul ettim" dedi.
Organ Nakli Merkezi Böbrek Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Oktay ve ekibinin başarıyla gerçekleştirdiği nakil ile yeniden hayat bulan Sabriye Demir'in nakil sonrası yüzü gülmeye başladı. Oğlunun Anneler Günü'nde en anlamlı hediyeyi verdiğini kaydeden Sabriye Demir, "Oğlum yeni bir hayat verdi. Yeni doğmuş gibiyim. Nakli gerçekleştiren ekip de artık ailenin üyesi oldu" diye konuştu.
Bursa’da özel bir fabrikada tornacı olarak görev yapan 46 yaşındaki Selçuk Demir, "Annemin durumu hepimizi üzüyordu. Annem istemiyordu. Ancak eşimin de devreye girmesiyle annemi ikna ettik. Diyaliz süreci onu hem fiziksel hem psikolojik olarak çok etkiliyordu. Bir gün öncesinden diyalize gidecek olmanın sıkıntısını yaşamaya başlıyordu. Babam da annemi bırakıp hiçbir yere gidemiyordu. Bundan sonraki geçecek ömrümüzü birlikte geçirelim istedim. Bir çözüm yolu bulmak için internete girip Doktor Salih Gülten’e ulaştım. Kendisi ile görüştük ve beni detaylı şekilde bilgilendirdi. Annemin kadavrayı bekleyecek kadar zamanı bile kalmadığından hiç tereddüt etmeden bir böbreğimi vermeye ve annemi yaşatmaya karar verdim. Annemi ikna etmek hiç de kolay olmadı ama Prof. Dr. Bülent Oktay ve ekibinin gerçekleştirdiği başarılı nakille annemin yeniden sağlığına kavuşmasından son derece mutluyum" diye konuştu.
Böbrek Nakli Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Oktay, Türkiye'de organ bağışının yeterli olmaması nedeniyle sorunlar yaşandığını, kadavradan organ bağışı konusunda duyarlılığın artırılması için toplumun tüm kesimlerine görev düştüğünü belirterek “Hiçbirimiz bu benim başıma gelmez diye düşünmemeliyiz. Öncelikle hastalanmamak için beslenmemize, uykumuza özen göstermeli, hareket etmeli ve yeterli miktarda su içmeliyiz. Sağlığı korumak kendimize yapacağımız en önemli yatırımdır” diye konuştu. Dr. Salih Gülten de hastanelerinde birçok sayıda böbrek nakli yaptıklarını ve bunun mutluluğunu ekip olarak yaşadıklarını belirterek, “Keşke daha çok insanımızın yüzünü güldürebilsek. Hastalarımızın ve yakınlarının yaşadığı heyecanın aynısını biz de yaşıyoruz. Onların kaderinin bir nakille nasıl değiştiğine tanık oluyoruz” şeklinde konuştu.
