Devre arasında istifamı vermiştim

Samet Çayır 29 Şubat 2020 Cumartesi, 02:23

Yazıya başlerken; İdlib'deki hain saldırıda şehit olan askerlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum.

Gelelim Bursaspor-Altay maçına...

Bursaspor'un bir kırılma maçını kazanamaması bir ilk değil, bir son da olmayacak. Çünkü bu artık kronikleşmiş bir durum.

Hafta içi ve kandil gecesi olmasına rağmen ciddi sayıda taraftarın maça gelmesi ve oluşturdukları atmosfer, sahadaki oyunun çok üzerinde kaldı.

İmza attığından beri söyledim, İbrahim Üzülmez'in taktik bilgisi yüksek bir hoca olmadığı, detaylara ulaşamadığı ve rakip analizi konusunda ekibiyle beraber yetersiz kaldığı apaçık ortada. Bunu en son, Altay maçında da görmüş olduk.

Tatos, Mihraplı Parkı'nda yürüyüş yaptı
Alttay özellikle ilk yarıda topu aldı, kedinin fare ile oynadığı gibi oynadı. Tatos ve Putsila gibi pas kalitesi yüksek oyuncuları bu kadar rahat bırakırsanız, ilk yarıda 2 gol yemeniz kaçınılmaz olur. Özellikle Tatos'un, adeta stadyuma yakın olan Mihraplı Parkı'nda gezer gibi rahat top alıp vermesi, buna bir önlem alınamaması akıl alır gibi değildi.

Skoru 2-0'a getiren golde Altay, Bursa deplasmanında tam 20 pas yaparak bu gole ulaştı. İbrahim Üzülmez'in yerinde olsam, sadece 6 gün önce hocasını değiştiren bir takıma, ilk  45 dakikada taktiksel anlamda böyle ezildiğimi gördüğümde, devre arasında istifamı verirdim.  Eğer hedef şampiyonluksa, Bursaspor'un hiçbir takıma karşı bu kadar pasif bir 45 dakika geçirmemesi gerekiyor.

Yeşil-beyazlıların ikinci yarıda taraftarın ittirmesi ile kurduğu baskı, doldur-boşalttan başka bir şey değildi. Güçlü bir set oyunu olmayan Bursaspor, iyi kapanan bir rakip karşısında yine bu plansızlığının sıkıntısını yaşadı. Maçın 2-2'ye gelmesinin sebebi, taraftarın takımı itmesi; 2-2'den 3-2'ye gelmemesinin sebebi ise planlı bir hücum yerine kaos futbolunun olmasıydı.

İbrahim hocanın, oyuncu değişiklikleri haricinde stratejik hamleler yapamadığı apaçık ortada. Öte yandan hocanın yeni bir dil üretmesi gerekiyor.

Ruh, mücadele, gemiyi limana yanaştırma konusu tamam, güzel. Peki ya bilgi? Bilgi olmadan, iyi oyun sürdürülebilir bir hale gelir mi? Bilgi olmadan bir maç açıklanabilir mi? Maalesef Türkiye'de açıklanıyor, pek fazla insan da bu komediyi sorgulamıyor.

Peki bilgi nedir? Bilgi, rakip takımın hocasının maç sonu basın toplantısında, "Ayrıldıktan sonra Bursaspor'un tüm maçlarını analiz ettiğimde, sadece direkt hücum ve kenar orta ile hücum ettiğini gördüm ve oyunu ona göre kurguladım" demesidir. Yine aynı hocanın, ikinci yarıda Bursaspor bu kenar ortaları arttırdığında, savunmayı beşleyip orada sayısal üstünlüğü sağlamasıdır. Sözün özü; Yalçın Koşukavak, İbrahim Üzülmez'e net bir şekilde üstünlük sağladı.

Taraftarlar ve medya mensupları, ancak bir oyun bu cümlelerle açıklandığında sahada ne olup bittiğini, bir takımın neden kazandığını veya neden kaybettiğini anlayabilir.

Fakat İbrahim Üzülmez'de maalesef şu ana kadar bunları gerek sahada gerekse açıklamalarında göremedik.