"Siz misiniz beni yuhalayan?"

Samet Çayır 11 Mart 2018 Pazar, 14:45

Daha ilk 11'ler açıklanır açıklanmaz, maçı kafadan kaybetti  Bursaspor. Tabii ki bir takımın kaderi bir oyuncuya bağlı değil, fakat kazanan takım genelde bozulmaz. Hele bu oyuncu, takımın en kaliteli 3 isminden biriyse, onu yedek kulübesine oturtmak için çok geçerli bir sebebinizin olması lazım.

FORMSUZLUKLA AÇIKLANAMAZ

Kayserispor maçında Bostock oyundan çıkarken, tribünler bu değişikliği beğenmeyip Paul Le Guen'i yuhalamıştı. Fransız hoca adeta bu maçta, "Siz misiniz beni yuhalayan? Alın size..." dercesine, Bostock'u sakatlığı yokken kenarda oturttu. İki tane çapa ile (Agu-Shehu) üretkensizliğin dibine vurarak adeta, "Haydi kovun da göreyim" dedi. Kenardaki heyecansız haliyle de bu varsayımları kanıtladı. Osmanlıspor gibi formsuz, önemli eksikleri olan bir takıma bile 4-5 pozisyon vermek, rakibi neredeyse hiç tehdit edememek formsuzlukla açıklanabilecek bir şey değil.

İşte Bursaspor'un düştüğü durumun özeti de bu aslında. Bir hoca geliyor, camia ile, taraftar ile dalga geçiyor, buna rağmen ekonomik sıkıntılardan dolayı elden hiçbir şey gelmiyor.

Takımın tamamına yakınını ekonomik krizden dolayı gönderen Karabükspor'u bir kenara bırakırsak, ligin en kötü dış saha performansını Bursaspor sergiliyor. Karabük deplasmanında bile bu oyunla kazanmak zor gözükürken; Antalya, Göztepe, Fenerbahçe ve Gençlerbirliği deplasmanlarında puan almak oldukça ütopik.

Aslında bu camia, 2 senedir ısrarla yapmakta olduğu yanlışlarla, küme düşmeyi sonuna kadar hak ediyor! Zaten taraftarı büyük olmasa, şimdiye kadar çoktan yere çakılmıştı.