Bu üçlü çok güçlü

Samet Çayır 30 Haziran 2019 Pazar, 11:52

Türk futbol kulüplerinin en büyük eksikliği, doğru yapılanmayı hiçbir zaman hayata geçirememek olmuştur. Sadece 1 seneyi kurtarmak için getirilen 'kurt' hocalar, onların yaptırdığı ilginç(!) transferler ve söz konusu hocalar ayrıldıktan sonra, onun transferlerine ödenen tazminatlar kulüpleri batma noktasına getirdi, getirmekte ve getirecek.

Tabii Bursaspor'un da bu kulüplerin başında geldiğini bilmeyen yoktur. Şampiyonluktan sonra oyuncu kadrosu, doğru analiz edilemeyen yabancı futbolcularla doldu taştı. Şenol Güneş döneminden sonra görev yapan hocaların hiçbiri transferde başarılı olamadığı gibi, bir sonraki hocanın eline adeta bomba bıraktı. Böylece doğru oyuncu grubu ile doğru organizasyon üretilemediği için hem sportif başarı yakalanılamadı, hem de kulübün borcu tazminatlarla sürekli arttı ve iflasın eşiğine gelindi.

Son olarak geçtiğimiz sezon Samet Aybaba'nın; Santiago Vergini başta olmak üzere bir sürü saçma transferi, iyi oyuncuların gelmesini veto etmesi, Bursaspor'un küme düşmesinin baş sebeplerindendi. Gelenek bozulmadı ve Bursaspor, yine yanlış planlamaların veya daha doğru tabirle plansızlığın kurbanı oldu.

NEDEN YALÇIN KOŞUKAVAK?

Sancılı geçen Olağanüstü Genel Kurul sürecinin ardından zorlu bir görevi üstlenen Mesut Mestan ve yönetimi; önce Sebastien Frey'in alacağını ödeyerek kulübün uçurumdan düşmesini engelledi. Bu para ödenmeyip Bursaspor 2 dönem transfer yasağı ve önümüzdeki sezona -6 puanla başlama cezası alsaydı, o zaman kulübün kapısına kilit vurulması işten bile değildi.

Frey konusu herkesi rahatlatmışken, hakkında birçok olumsuz iddialar çıkan ve herhangi bir albenisi olmayan Erkan Sözeri'nin hoca olarak gündeme gelmesi herkesi tedirgin etti. Yönetimin bu yanlıştan da çabuk dönmesi, bu süreçte ne kadar dikkatli davrandıklarının göstergesiydi ve Mesut Mestan, en azından bir kesimin güvenini şimdiden kazanmaya başladı. Ardından Teknik Direktör olarak büyük ölçüde anlaşma sağlanan Yalçın Koşukavak tercihi, yine doğru bir rotaydı. 

Çünkü bu kulübün artık bir sezonluk değil, uzun bir planlama yapması, Süper Lig'e çıktığında oturmuş organizasyonuyla orada kalıcı olup, Avrupa kupalarına katılması gerek. Bunun için de Samet Aybaba, Mesut Bakkal, Rıza Çalımbay gibi geleneksel zihniyetten çok, bu planlamayı oluşturabilecek taktik bilgisine sahip, oyuncu geliştirme konusunda yetenekli, modern futbolu iyi bilen ve çağı yakalayabilmiş hocalar şart. Bu tanımların hepsi de Yalçın Koşukavak'a uyuyor.

VAKIFKÖY YILLAR SONRA DEĞERLENEBİLİR

Yalçın Koşukavak'ın göreve gelmesi, Vakıfköy için de büyük şans. Çünkü Yalçın hoca son dönemde çalıştığı takımlarda beklentinin üzerine çıkarken, bir yandan da oyuncuları geliştirmesiyle dikkat çekti.

Örnek 1: Bursaspor'un değerlendirmeyi düşünmediği Okan Kocuk'u A Milli Takım'a kadar çıkardı.

Örnek 2: Hamza Hamzaoğlu'nun burun kıvırdığı Mehmet Zeki Çelik'i hem milli takıma yükseltti, hem de Lille'e gönderdi.

Örnek 3: Fenerbahçe'nin değerlendirmediği sol bek Duhan'ı Aksu'yu da Lille ile ön protokol yaptıracak seviyeye getirdi

Bununla birlikte hedefi ligde kalmak olan iki takımdan birini üst lige çıkarırken, diğeriyle ise play-off'u 3 puanla kaçırdı. Bunu yaparken de en pahalı oyuncusu yıllık 80 bin euro ile oynuyordu. İşte bunlardan sebeple, Yalçın Koşukavak tercihi bana göre son derece isabetli gözüküyor.

ORTAK FUTBOL AKLI VE UZLAŞMA ŞART

Yalçın hocayla birlikte sportif direktör olarak da Selçuk Erdoğan kulüp bünyesine dahil ediliyor. Erdoğan; genç, dinamik, modern futbolu yakından takip eden, taktik-teknik bilgi seviyesi iyi olan bir antrenör. Geçen sezon Samet Aybaba'nın bazı yanlışları arasında kurban oldu; fakat artık Aybaba'dan ayrıldığına göre Bursaspor'a bilgi birikimini bağımsız şekilde aktaracak, uzlaşmacı bir yaklaşımla kulübün seviye atlamasına yardımcı olacaktır. Herkes Bursaspor için çalışmalı, art niyetli yaklaşımlar terk edilip geçen sezonki hatalar yapılmamalı.

Bununla birlikte geçen sezon kıymeti bilinmeyen Ilgaz Çınar'ın şefliğini yaptığı scout ekibinin de çalışmalarının dikkate alınması, iyi değerlendirilmesi bu yapılanmanın olmazsa olmazı. Zira ellerinde büyük bir oyuncu havuzu var; fakat geçen sezon fırsat verilmediği için etkisini hiç göremedik. En azından Tyler Boyd ve Güven Yalçın alınsaydı, Bursaspor hâlâ Süper Lig'deydi.

Modern futbola hakim, çalışmayı ve gelişimi seven 3 ismin (Yalçın Koşukavak-Ilgaz Çınar-Selçuk Erdoğan) kafa kafaya verip, Bursaspor'u uzun vadede başarıya taşımaması için hiçbir sebep yok. Yeter ki kimse için karalama kampanyası yapılmasın, yerel medya yanlış yönlendirilmesin ve kulüp, menajerlerden bağımsız olarak transfer edilecek futbolcuları bu 3 ismin ortak kararına uyarak yapsın. 

Eğer bunlar gerçekleşirse, Bursaspor için güzel günler çok yakında...