Bilinmezlikten bilinirliğe

Samet Çayır 22 Ekim 2018 Pazartesi, 12:54

Maç öncesi Manchester United Hazard için nasıl bir önlem alabilir?' sorusuna 'Bilmiyorum' diyerek yanıt vermişti Maurizio Sarri. Gerçekten de hem o konuda hem de Mata'nın nerede oynayacağı konusunda bir bilinmezlik olduğu ortadaydı. İlk 11'lere bakacak olursak Jose'nin Rashford ve Martial'i iki kanatta kullanması Chelsea bekleri için önemli bir tehditti; fakat ilk yarıda bu sadece kağıt üzerinde kaldı. Çünkü Rashford, sağ bek Young ile neredeyse dip dibe oynadı, top Hazard'a geldiğinde Smalling de onlara katıldı ve orada dar alanda bol bol üçgen oluşturdular. Hazard'ın ilk yarıda kendisini merkeze atma sebebi de Rashford'ın yoğun defansif katkısıydı. Hazard içeri kat ederek oynayınca Kovacic'i bol bol sol tarafta gördük. Onlar da zaman zaman Alonso-Kovacic-Hazard üçgenleri oluşturdular.


İlk devrede en dikkat çeken organizasyon, Marcos Alonso'nun ManU ceza sahası içine yaptığı koşulardı. Bunlardan 4-5 tane gördük ve bir tanesinde iyi bir kontrol yapabilse gol atma ihtimali yüksekti. Hazard'ın pasifize olduğu dakikalarda sahneye Alonso çıktı.





 İKİNCİ YARI NE DEĞİŞTİ?

İlk yarıdaki Alonso etkinliği, ikinci devrede yoktu. Zira United 1-0 geriye düşünce, Rashford ve Martial geriye yardımı bir miktar kıstı ve normal mevkilerine biraz daha yakın oynamaya başladı. Hâl böyle olunca Marcos Alonso, skor 2-1'e gelene kadar ilk devredeki etkinliğini yitirdi. Özellikle Alonso'nun ısı haritasında ilk yarı ve ikinci yarıdaki farklılık da bu tespiti doğrular nitelikte.




İlk yarıda kenardaki kalabalıktan kendini merkeze atan Hazard ise, Rashford'ın desteği azaltmasıyla birlikte yine alışkın olduğu yere, yani sola geçti. Fakat bu da kalabalık ManU savunması karşısında pek bir işe yaramadı. İkinci yarıda Chelsea'nin oyun hakimiyetini belli oranda kaybetmesinin sebeplerinden biri Kovacic'in etkinliğinin azalmasıydı. İkinci yarı 24 dakika sahada kalan Kovacic'in, ilk yarının ilk 24 dakikasına oranla topla %40 daha az buluşması da önemli bir detay. Kovacic bunun yanı sıra fiziksel olarak da biraz oyundan düşünce, Sarri'nin onu oyundan alması kaçınılmaz oldu.

ARSENAL ONARDI, MANU ORALI OLMADI

Sarri yönetimindeki Chelsea'nin ilk sorunu net gol pozisyonu sıkıntısı yaşaması. İkinci ve daha büyük bir problem ise, momentumun rakibe geçtiği dakikalarda, normal bir takımın neredeyse iki katı şekilde olumsuz etkilenmeleri. Arsenal maçında 30 ile 45'inci dakikalar arasında bunu net bir şekilde görmüştük. ManU karşısında da ilk golden ikinci gole kadar olan süreçte, bu problemi yaşadılar. Chelsea, tamamen topla oynama üzerine kurulu bir ekip olduğu için topun rakibe ciddi biçimde geçtiği dakikalarda, ne yapacağını bilemeyen bir hale bürünüyor. Yani bir nevi, makine bozuluyor. Arsenal, bu kısa süreli arızalanan makineyi, değerlendiremediği net fırsatlarla adeta onarmıştı. Fakat Jose'nin ekibi, hiç oralı bile olmadı. Belki de Sarri, idmanlarda takım savunması çalışmalarına daha fazla ağırlık vermeli.

Maç öncesi Mata'nın saha içi pozisyonu ve Hazard'a alınacak önlem konusunda yaşanan bilinmezlik, 2-2 biten maç sonunda Jose'nin, Chelsea tribünlerine 'Sizi 3 kez ben şampiyon yaptım' cümlesini anlatan hareketiyle bilinirliğe dönüştü. Zira Jose'nin bu tarz şovları, oldukça bilindik bir durum ve bu ona çok yakışıyor.