Kâbus gibi geçen 2 sezonun ardından Bursaspor yönetimi, taraftarı karşısına alıp göreve getirdi Samet Aybaba'yı. Hoca da kulüpteki maddi sıkıntıları bilmesine rağmen, Sivasspor'daki baskıdan uzak görevini bırakıp koştu geldi. Tabii Sivasspor ile Bursaspor kıyaslanamaz; fakat maddi şartlar da bir takımın başarısını en çok etkileyen faktörlerin başında gelir.
Bu sıkıntıların üzerine bir de transfer dönemi de sancılı geçti. Yasin Öztekin ve Grosicki'nin son dakikada gelmekten vazgeçmesi, planları alt üst etti. Buna rağmen hiçbir zaman olumsuz konuşmadı Samet hoca. Hep işine baktı. Ekibinin de oyuncularla iletişimin oldukça iyi olması, takımın daha çabuk kaynaşmasını sağladı.
HOFFENHEIM'DA OLSA 10 MİLYON EURO
Bir yandan enkazı kaldırmaya çalışırken, maddi olarak bu sıkıntılı süreçte en mantıklı yolu deneyip Vakıfköy'e gözünü dikti. Zaten gözü her zaman oradaydı; fakat ekonomik problemler hocayı biraz daha oraya yoğunlaştırınca, bu süreç daha da hızlandı. Vakıfköy'ün şu anda ilk meyvesi Burak Kapacak oldu. 99 doğumlu bu çocuğu ilk 11'e monte etmesi ve onun da sanki 10 yıldır bu formayı giyiyormuş gibi mücadele etmesi, takdir edilesi bir durum. Hem bileğine hakim, hem hızlı hem de oyun görüşü çok iyi olan bir futbolcu kazandı Bursaspor. Burak, şu 2-3 maçlık performansı Bundesliga'da Hoffenheim takımında gösterse, eminim şu anda bonservisi 10 milyon euroydu.
Çok değil; daha 5-6 ay önce her maç öncesi taraftarın kafasında, "Acaba bugün de fark yiyecek miyiz?" düşüncesi ve korkusu vardı. Şimdi ise rahatça maç izlettiren bir takım geldi. Genç oyuncuların bu oluşumda yer alması, bunu daha da değerli hale getirdi. Bu yüzden taraftarın artık Samet hocaya bir teşekkür etmesi gerek. Geçmişteki bazı sorunları, hataları bir kenara bırakıp; enkaz kaldırmaya gelip hem takımı hem de Vakıfköy'ü şaha kaldıran Samet hocanın, artık tribüne çağrılıp bu hak ettiği sevgiyi alması gerekmiyor mu?