Zeyniler'de medfun bir veli...

Evliyânın büyüklerinden. Doğum yeri bilinmemektedir. 1469 (H.874) senesinde dünyâya geldi. Mevlânâ Muhammed Samsûnî ve Mevlânâ Kâdızâde'nin muhterem torunlarıdır. 1547(H.954) senesinde Bursa'da vefât edip, Zeyniye Zâviyesinin bahçesinde defn edildi.

GÜNDEM, 07 Haziran 2016 Salı, 09:27
Zeyniler'de medfun bir veli...
Evliyânın büyüklerinden. Doğum yeri bilinmemektedir. 1469 (H.874) senesinde dünyâya geldi. Mevlânâ Muhammed Samsûnî ve Mevlânâ Kâdızâde'nin muhterem torunlarıdır. 1547(H.954) senesinde Bursa'da vefât edip, Zeyniye Zâviyesinin bahçesinde defn edildi. Küçük yaştan îtibâren Mevlânâ Kutbeddîn, Mevlânâ Ali Fenârî ve Mevlânâ Ali Yekânî hazretlerinin hizmetlerinde bulundu ve onlardan ilim tahsîl etti. Zekâ ve firâseti sebebiyle talebeliği herkes tarafından örnek olarak bilindi. Bütün tarikat ilimlerinde ilerledi. Önce Bolu ve sonra Bursa'da Çermik medresesinde müderrislik yaptı. Ancak bir müddet sonra Allahü teâlânın aşkı ve zevki ile kendinden geçme hâlleri görüldüğünden ders verme işine son verdi. Evine çekilerek devamlı ibâdet ve zikirle meşgûl oldu. Abdurrahmân hazretleri bu hâlinden bahsedip şöyle anlatmaktadır: Evimde ibâdetle meşgûl olup, kimseyle görüşmüyordum. Bu esnâda hastalandım. Yanımda hizmet edecek kimseler yoktu. Bir gece duvar yarıldı ve içeri bir zât girdi. Hastalığım sebebiyle hizmetimi gördü ve gitti. Diğer geceler de aynen böyle oldu. Hastalıktan kurtulduğum zaman, o zât; "Ben bu geceden sonra artık gelmem. Seni Hüdâ'ya ısmarladım." dedi. Ben de; "Siz kimsiniz ve nerelisiniz?" diye sordum. "Şehirden ayrılan bir kâfileye katılırsan, beni tanır ve bulursun." buyurdu. Ben de, bir zaman sonra şehirden ayrılan kâfile ile yola çıktım. Yolculardan bir kısmı, yolda güzel bir yere geldiğimizde; "Burası suyu ve havası çok güzel bir yerdir. Bu civarda Kara Hoca adında sâlih ve dindâr biri oturur." dediler.  Kendi kendime aradığım bu zâttır dedim ve oradaki köye yöneldim. O zâtı gördüm, gülerek beni karşıladı. O gün yanında kaldım. İkindi namazını kılacağımız zaman, bana yüksek bir yeri gösterdi ve berâberce oraya çıktık. "Bu yer nasıl?" diye sorunca; güzel olduğunu söyledim. Tekrar; "Buradan bak!" dedi. Baktığımda Kâbe-i muazzamayı gördüm. Gidip, orada cemâatle ikindi namazını kıldık. Namazı bitirdiğimizde Kâbe gözümüzden kayboldu. Abdurrahmân hazretleri bundan sonra yine Bursa'daki evinde zikir ve tâatle meşgûl oldu. Müderrislik tekliflerini geri çevirdi. Evine gelenlere nasîhatlerde bulunur, devamlı Allahü teâlâyı zikretmelerini ve hiç bir zaman kalbin Allahü teâlâdan gâfil bulunmamasını isterdi.
BURSA
AK Parti ve CHP adayları iftarında bir araya geldi
Cumhur İttifakı Mudanya Belediye Başkan Adayı Gökhan Dinçer ve CHP Mudanya Belediye Başkan Adayı ...
GÜNDEM
Cübbeli Ahmet'ten olay sözler: 'Bu iki partiye oy vermek caiz değil'
Türkiye 31 Mart Pazar günü yapılacak yerel seçimlere kilitlenirken, son günlerde İsmailağa Cemaat...
BURSA
Başkan Aktaş: "Biz gençlerimize güveniyoruz"
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, bu dönemde olduğu gibi yeni dönemde de gençlerin ...
BURSA
DOSAB ve DOSABSİAD geleneksel iftar programında bir araya geldi
DOSAB ve DOSABSİAD tarafından bu yıl da gerçekleştirilen geleneksel iftar yemeği programında bölg...
BURSA
Bursa'da arkadaşıyla konuşurken daldı, dükkana girdi
Bursa'da motosikletin üstünde arkadaşıyla konuşan vatandaş, elini gaz pedalında unutunca dükkana ...
EĞİTİM
YÖK'ten denklik için yeni düzenleme
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından yapılan açıklamaya göre, dünya sıralamalarında ilk 400'de y...