Rüzgar Erkoçlar'ın cinsiyet ve adı da dahil olmak üzere hayatındaki her şeyi değiştirmeye karar vermesinin üzerinden 5 yıla yakın zaman geçti. Oyunculuğu bırakmadı, yaşamak istediği hayata dört elle sarıldı ve geçen ay yaptığı, benim de nikâh şahidi olduğum eğlenceli bir düğünle Tuğba Beyazoğlu'yla evlendi. Rüzgar'ı yakından tanıyan, bu süreçte yaşadığı zorlukların bir kısmına tanık olan biri olarak Rüzgar'ın her geçen gün nasıl yakışıklı bir hale geldiğini kıskançlıkla izliyorum. Bunu ona söyleyince, "Kıskanma abi, bu kadar yakışıklı olacağımı ben de tahmin etmiyordum" dedi. On binlerce kadın takipçisi var, DJ'lik yaptığı mekanlar hıncahınç doluyor, şimdi bir kabareyle sahneye çıkacak. Ocakta filmi vizyona girecek, dizi setlerine de dönmeye hazırlanıyor... İşte karşınızda evli Rüzgar Erkoçlar...
BABA OLMAK iSTiYORUM
◊ Babanın vefatında neler ne hissettin?
- Kötü... Bazen hâlâ bununla yüzleşemediğimi düşünüyorum. Yalnız kalamadım. O acıyı yaşaman gerekir ya sonuna kadar... Babam öldükten sonra ağlayamadım. Babam öldüğü günden beri gözümden bir damla yaş gelmedi. Duygularını içinde yaşayan bir insanım. Çok fazla belli etmemeye çalışırım. Allah kimseyi böyle bir sınavla baş başa bırakmasın. O yüzden hep anın değerini bilelim diyorum. Şu an varız, belki bir sonraki ay yokuz...
◊ Çocuğun olsa ona hayatla ilgili ne tavsiye verirsin?
- Tamamen sevgi içinde büyüyen bir çocuk olacak. Ebeveyn olarak maddi, manevi o çocuğun sorumluluğunu yerine getirmek gerekiyor. O yüzden bu sorumlulukları yerine getireceğimiz zamanda olsun hayırlısıyla. İnşallah bize de nasip olur.
◊ Fizyolojik olarak baba olman mümkün mü?
- Bu konulara hiç girmeyelim. Tıpta yeni
yöntemler var, onlara bakıyorum.
Baba olmak istiyorum.
ÇOCUKTAN SONRA YURTDIŞINA YERLEŞECEĞİM
◊ Bundan 5 ya da 10 sene sonra nerede görüyorsun kendini?
Çoluk çocuğa karışmış bir aile babası olarak mı?
- Tabii ki çocuğumuz olsun istiyoruz. Bunun dışında kendi mesleğimi yapmak, artık ekranlarda olmak istiyorum. Sonrasında, maddi gücümü elime aldığımda da niyetim yurtdışına yerleşmek. Çocuğumuz olduğu zaman, onun bu baskıyla büyümesini istemem. Her gün suratına bir şey vurulmasını ne eşime ne de kendime yaşatmalıyım...
İFŞA EDİLENE KADAR UNUTULMAK İSTİYORDUM
◊ Türkiye gibi bir ülkede hayatını tamamen değiştirdin ve zor bir süreç yaşadın. Neler hissettin?
- İnsan kendisi değilse yeteneklerinin de farkında olamıyor. İnsanlar kendiyle uyumlu haldeyken sorunlarıyla baş edebiliyor. Aksi halde kendini saklıyorsun. Bir yandan da oyuncusun ve göz önündesin. Çok zor...
Oturup neden bunlar başıma geldi diye hayıflanmak yerine iyi tarafından bakman gerekiyor. Benim en büyük artım bu olmuş olabilir. Hep önüme bakıyorum. Bu Pollyannacılık oynamak değil. Olumsuz şeyler oluyor ve ben onu değiştiremeyeceğim, biliyorum. Bir sonraki adımda bunu kendim için nasıl güzelleştirebilirim şeklinde bakıyorum.
5 senelik dönemim benim için o kadar güzel bir tecrübe oldu ki. Parayla satın alınamayacak bir şey. Kendi yeteneklerimi keşfetmeye başladım. Artık o kadar özgür bir ruh olarak dolaşıyorum ki... Müzikle uğraşıyorum, kabare yapıyorum, sinema filminde oynuyorum. Bu taraftan da bakabiliriz ve bu beni mutlu ediyor.
◊ Peki bu süreçte ne gibi zorluklarla karşılaştın?
- İlk haberler çıktığı zaman, ben ameliyatlarımı olmuş, toparlanma dönemindeydim. Ciddi anlamda pahalı operasyonlar olduğu için bir yandan da çalışmam gerekiyordu. Fırında çalışıyordum. Hem de günde 15 saat. Geleceğe dair kafamda kurduğum bir şey yoktu. Bu sektörde devam etmek de yoktu aklımda. Unutulmak istiyordum. Ta ki iki kişi tarafından "Rüzgar" olarak ifşa edilene kadar. Sonrasında herkes öğrendi. Basın peşimi bırakmadı. Manşetlerdeydim ama kamera önünde bir iş yapmıyordum. Beni statü olarak yüksek bir yerde gösteriyorlardı ama öyle değildi.
FIRINDA ÇALIŞTIĞIM 3 AY ÇOK MUTLUYDUM
◊ Ama unutulsaydın şimdiki işlerini yapamayacaktın...
- İsteğim buydu. Tamamen yok olmaktı...
◊ Unutulmadığın için şu anda pişman mısın?
- Şu anda bunu değiştiremem. Ama gönül isterdi ki benim gibi olan birçok insan nasıl özgür yaşayabiliyorsa, ben de öyle yaşayayım. Bu zaten çok zorlu bir süreç. Bir de göz önünde olunca her şeyiniz didik didik ediliyor. Benim durumumda olanlar, geçmişlerini hatırlamak istemeyen insanlar. 5 senedir suratıma sürekli bu vuruluyor aslında. Kendinle barıştın mı diye sorarsan... Barıştım. Kendimle dalga geçiyorum artık. Ama bunun için bir süre geçmesi gerekiyordu. Şu an bu duruma geldim.
◊ Belki bundan 10 yıl sonra daha da farklı olacak...
- Tabii ki. Her geçen gün biraz daha kendinle dalga geçecek duruma geliyorsun. Aldığınız ilaçlar vs. Bunların hepsi bir süreç.
◊ İlaç süreci devam ediyor mu?
- Evet. Doz düşürülüyor ama hep devam ediyor.
◊ Bence iyi ki ortadan yok olmamışsın. Sonuçta maddi olarak da sıkıntı çektiğin bir dönemdi...
- Fırında çalıştığım 3 ay, hayatımın en mutlu günleriydi. Tamamen özgür hissediyordum kendimi. Kimse beni tanımıyordu. Tanınınca, geçmiş suratına vuruluyor.
Cengiz Semercioğlu / Hürriyet
En Çok Okunan Haberler
31 Mart 2024 Mahalli İdareler Genel Seçimi'nin kesin...
Bursa'daki dev fabrikadan flaş karar! Üretim...Bursa'da faaliyet gösteren otomotiv fabrikası TOFAŞ,...
Bursa'da yaya geçidinde feci kaza: Anne haya...Bursa'da yaya geçidinden yolun karşısına geçmeye çal...
Bursa'da yürekleri dağlayan feryat! Direksiy...Bursa'da araç sürdüğü sırada fenalaşan yaşlı adam ha...
Bursa'daki 3 ayrı mobilya devi iflasın eşiği...Bursa'da faaliyet gösteren 3 büyük mobilya firması i...
Bursa'da sürücüler dikkat... Hız koridorları...Bursa İl Emniyet Müdürlüğü sürücüleri hız kontroller...
Bursa'da 2 zincir market mühürlendiRamazan ayında denetimlerini arttıran Bursa İnegöl B...
Bursa'da bayram namazını kılarken hayatını k...Bursa'da yaşlı adam, bayram namazını kılarken hayatı...
Bursa'daki bu köyden şeker hastalığına iyi g...Bursa'nın İznik ilçesindeki Karatekin köyünde, çeşme...
Sigaraya büyük zam geldi!Tekel Bayileri Yardımlaşma Derneği Başkanı Erol Dünd...