Doğuştan bazı bozuklukların olabileceğini ifade eden Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Sezin Aykaç, katarakt, glokom, göz tansiyonu, şaşılık, çocukluk çağı göz içi tümörleri gibi risk teşkil eden konuların saptanması için ilk altı aylık ayda göz muayenesi yapılmasının önemli olduğunu söyledi. Erken teşhisin önemine değinen Aykaç, "3-4 yaşına gelmiş çocuklarda tekrar göz taraması yapılmasına gerekir. Bu dönemde çocuklar aktif olarak muayeneye katılabildiklerinden görme ile ilgili aksaklıklar daha net takip edilebilir. Özellikle bu dönemde gözlük gerektirebilecek görme bozuklukları ve göz tembelliği tespit edilebilir" dedi.
GÖZ TEMBELLİĞİNDE ERKEN TEŞHİS ÇOK ÖNEMLİ
Okula başlamadan önce çocuklarda göz muayenesi mutlaka tekrarlanması gerektiğini belirten Aykaç, "Özellikle göz tembelliğinin okul öncesinde yakalanması son derece önemli. Göz tembelliği normal yapıdaki bir gözün görmesinin gözlük veya lens ile yüzde 100 oranına çıkarılamamasıdır. Tembellik aslında gözün bağlı olduğu beyin bölgelerinin gözdeki bulanık görüntü nedeniyle az gelişmesi durumudur. Göz tembelliğinin yaklaşık yarısı şaşılıktan, diğer yarısı da yüksek numaralı görme bozukluklarından veya iki göz arasında numara farkının çok olmasından kaynaklanır. Toplum çalışmalarında göz tembelliği 6 yaş öncesi çocuklarda 1-3 oranında gözlenmektedir. Erken teşhis edildiği takdirde göz tembelliğinin tedavisi mümkündür. Göz tembelliği ile kalıcı olarak görme azlığı gelişen çocuk okulda derslerinde zorlandığı gibi, bazı sporları yapmakta da zorlanabilir. Erken ve uygun tedavi edilmeyen çocuk büyüdüğünde psikososyal olarak kendini geri hissedebilir. Hatta görsel performansının önemli olduğu bazı mesleklere uygun bulunmayabilir. Yani hayatının baharında gelecekteki seçenekleri kısıtlanabilir" dedi.
Özellikle şaşılık olan çocukların aileleri tarafından kısmen erken fark edilebileceği tahmin edilebileceğinin ifade eden Aykaç, "Öte yandan gözü tamamen normal gören ama diğer gözünde yüksek görme bozukluğu olan bir çocuğun görmesinde azlık olduğu ancak göz muayenesi sırasında fark edilmektedir. Çünkü böyle bir çocuk normal görmekte ve şikayeti de bulunmamaktadır. En zor fark edilenler bu çocuklardır ve bazen az gördükleri yıllar sonra ortaya çıkar. Oysa göz tembelliği en etkin olarak 9-10 yaşlarına kadar tedavi edilebilmektedir. Bu yaştan sonra göz tembelliği fark edildiğin de ise iş işten geçmiş olur ve tembellik kalıcı görme azlığı ile sonuçlanır. Çocukların başarının düşmesinde çok etkili. Görme problemi olan ve okulda öğretmeninin yazdıklarını okumakta zorlanan bir çocuğun okul başarısı düşer. Dikkatli bir öğretmen, sınıfta sürekli göz kısarak tahtaya bakan veya durmadan yazıların yanında oturan bir çocuğu fark edebilir. Ancak fark edilmediği hallerde çocuk okulda ve derslerinde başarısız olarak etkilenebilir ve çocuğun bu imajı silmesi hiç de kolay olmaz" diye kaydetti.
Okul öncesi dönem çocukların yaklaşık yüzde 5 ile 7’sinde ciddi düzeyde görme bozukluğu bulunmakta olduğuna dikkat çeken Aykaç, "Miyop, astigmat ve hipermetropi gibi rahatsızlıkları bulunanların yüzde 25’i de gözlük tedavisinden fayda görebilecek çocuklarıdır. Yaz aylarında özellikle güneşten faydalanan çocuklarda göz bozukluklarının büyümesinde hızlı artışlar görülebilir. Boyu hızla uzayan özellikle miyop çocuklarda göz numaralarının da bu hızlı büyüme döneminde hızla arttığına şahit oluyoruz. Bu bakımdan özellikle gözlük kullanan çocukların yaz tatili bitiminden okulların başlamasından önce mutlaka göz kontrollerini yaptırması gerekmektedir" bilgisini verdi.
