Kuruma zekat verilir mi?

GÜNDEM, 25 Haziran 2015 Perşembe, 10:18
Kuruma zekat verilir mi?
Fakir veya fakir vekili, zekât malı kendi mülkü olduktan sonra onu zekât verilmesi caiz olmayan yerlere, mesela kurumlara da verebilir. Sual: Bir yazar, (Kurumlara zekât verilmez, vekâleten de verilmez. Zekâtı alan şahıs, zekâtı kurumlara verirse, o zekât sahih olmaz) diyor. Bu, yanlış değil mi? CEVAP: Evet, vekaleten diyerek de olsa kuruma zekât verilmez, fakat teslim alan şahıs, fakir ise veya fakir vekili ise, ona zekât vermenin hiç mahzuru olmaz. Kurumlara ancak bu yolla zekât verilebilir. Zekât veren kimse, kuruma değil, fakire zekât veriyor. Fakir, bunu dilediği gibi harcar, dilediği yere bağışlayabilir. Kuruma da verse zekât sahih olur. Günah olan bir yere vermişse fakir sorumlu olur, ama zekât yine verilmiş olur. Fakirin harcayacağı yer, zekât vereni ilgilendirmez. Salih fakirlere vermek elbette daha iyidir. Salih fakir de, aldığı zekâtı hayır kurumlarına verirse bunun hiç mahzuru olmaz. Kendisine de sevap olur. Aişe “radıyallahü anha” buyurdu ki: (Resulullah “sallallahü aleyhi ve sellem” odama geldi. Çömlekte et kaynıyordu. Ekmekle evde bulunan bir şey ikram ettim. (Et piştiğini gördüm) buyurdu. Hizmetçimiz Berire’ye sadaka verilen et idi. (Siz sadaka [zekât] yemediğiniz için, bundan vermedim) dedim. (Bu et Berire için sadakadır. Onun bize verdiği ise hediye olur) buyurdu). Fakir aldığı zekatı, zengine de verebilir. Verdiği hediye olur. Zenginin bunu alması helâl olur. Çünkü fakir kendi mülkünden vermiştir. (Eşiat-ül lemeat) Görüldüğü gibi, Peygamber efendimizin zekât, sadaka alması caiz değil iken, fakir kendi malını verince caiz oluyor. Fakir veya fakir vekili, zekât malı kendi mülkü olduktan sonra onu zekât verilmesi caiz olmayan yerlere, mesela zenginlere, kendi ana babasına veya kurumlara da verebilir. (Sen verilen zekâtı her yere harcayamazsın) demek çok yanlış olur. Bilmeden yanlış fetva verenlere meleklerin lânet ettiği, hadis-i şerifle bildirilmektedir. GÜRÜLTÜLÜ ORTAMDA Sual: Namaz kılarken, gürültüden dolayı okuduğunu işitemeyenin, kendi işitecek kadar yüksek sesle mi okuması lazımdır? CEVAP: Ölçü; sağlam insana ve gürültüsüz ortama göredir. Gürültüsüz ortamda duyulacak kadar bir sesle okunursa gürültüden dolayı duymamış da olsa, yine sahihtir. Kulağı ağır işiten de böyledir. Kendi sesini duyması için yüksek sesle okuması gerekmez. İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki: Namazda kıraatin en aşağı hududu, kendi işitecek kadar olmasıdır. Eğer ortada sağırlık veya gürültü gibi bir mâni bulunursa hükmen işitmiş sayılır. (Redd-ül-muhtar) Kaynak. Mehmet Ali Demirbaş-Türkiye Gazetesi
BURSASPOR
Bursasporlu futbolcular pes etmiyor
Bursaspor'da Zonguldak Kömürspor maçı hazırlıkları bugün yapılan antrenmanla devam etti. Yeşil-be...
GÜNDEM
Ölü yunuslar kıyıya vuruyor, sebebi şok etti
Kocaeli'nin farklı bölgelerinde ölü olarak kıyaya vuran yunuslarla ilgili Kocaeli Veterinerler He...
EĞİTİM
1 Nisan Pazartesi günü okullar tatil edildi
Milli Eğitim Bakanlığı, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri dolayısıyla okulların 1 Nisan Pa...
BURSA
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarih verdi! Emekli maaşları yeniden masaya yatırılacak
Cumhurbaşkanı Erdoğan 31 Mart'taki yerel seçim süreciyle ilgili Bursa'da düzenlenen mitingde önem...
GÜNDEM
Sosyal medya fenomeni Talu çifti kuaförlerini de dolandırdı
Yakın çevrelerini 150 milyon lira dolandırdığı iddia edilen sosyal medyada fenomeni Kıvanç ve eşi...
BURSA
Başkan Aktaş, "Ana Kucakları sayısını 100'e çıkartacağız"
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, hizmete aldıkları 32 ana kucağında 4 bine yakın ç...