46 yaşında 2 çocuk babası Ender Gündoğan, eylül ayı başında Irak’ın başkenti Bağdat’ta çalıştıkları stat inşaatından kaçırılmıştı. 18 Türk’ü kaçıranlar bir süre sonra 2 kişiyi serbest bırakmış, Gündoğan ile birlikte 16 kişi ise 28 gün sonra salınmıştı. Serbest kaldıktan sonra arkadaşları ile birlikte Cumhurbaşkanlığının ‘Ana’ uçağı ile Türkiye’ye gelen ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuğu olan Ender Gündoğan, ardından Orhangazi’deki ailesine kavuşmuştu.
Orhangazi Kaymakamı Yalçın Yılmaz, Belediye Başkanı Neşet Çağlayan ve Emniyet Müdürü Hüseyin Çiğdem, aileyi Arapzade Mahallesi’ndeki evlerinde ziyaret etti. Protokol mensuplarını Ender Gündoğan, 10 yaşındaki oğlu Korkmaz, annesi Sabiha Gündoğan, kardeşleri Soner ve Önder Gündoğan ile Lale Temel karşıladı.
Ender Gündoğan’dan 28 günlük esaretinde yaşadıklarını dinleyen yetkililer, evine dönmesinin ailesi kadar kendilerini de mutlu ettiğini söyledi. Kaymakam Yılmaz, Gündoğan’ın evine geri döneceğine başından beri inandığını belirtti. Başkan Çağlayan ise, zor günlerin geride kaldığını ifade ederek, “Allah bir daha kimseye böyle günler yaşatmasın” dedi.
Kendilerini kaçıranlar hakkında bilgi sahibi olmadığını anlatan Ender Gündoğan, “7 Mart’ta Bağdat’a gittim. Oradaki stat inşaatında çalışıyorduk. Gece saat 2-2,5 sıralarında şantiyede yatarken kapı çalındı. Türk olanları seçtiler. Zorluk çıkaranlara zor kullandılar. Ben önce itiraz ettim, tercüman istedim. Tüfeğin dipçiği ile bir kez vurdular” dedi.
Gündoğan, rehin alındıkları yere götürülürken birçok polis noktasından geçtiklerini, ancak kimsenin karışmadığını söyledi. İlahiyat okuyan bir işçinin olduğunu anlatan Gündoğan, “Arkadaşımız imamlık yaptı, namaz kılmaya başladık. Namaz kıldığımızı gördüklerinde bize karşı tavırları değişti. Ne istediysek yaptılar. Hasta olanlara ilaç verdiler. İki arkadaşımızın sağlık problemi var dedik, onları bizden daha önce serbest bıraktılar” diye konuştu.
Serbest bırakılmadan öncedeki gece gözlerini bağlayıp ellerinin kelepçelendiğini söyleyen Gündoğan, “İşte o zaman korktuk. Her şey bitti sandık. Bir süre sonra Türk özel harekatçılarını görünce hepimiz rahat nefes aldık. 16 kişiden kimse eksik olmasın diye defalarca saydılar” dedi.
Serbest kalmalarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önemli rolü olduğunu ifade eden Gündoğan, “Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere, evimize kavuşmamızda emeği olan polisimize, askerimize, bütün devlet görevlilerimize teşekkür ederim” dedi.
Kendisi için artık Ortadoğu’nun bittiğini ifade eden Gündoğan, “Türkiye gibi refaha kavuşmadıkları sürece artık hiçbir Arap ülkesine gitmeyeceğim” diye konuştu.
Gündoğan, kaçırılan arkadaşlarından bazılarının psikolojik tedavi gördüğünü söyleyerek, “Kalabalık bir ailem var. Çok şükür uykusuzluk haricinde benim bir sıkıntım yok” dedi.
Gündoğan’ın kardeşi Soner Gündoğan ise ağabeyinin kaçırıldığını ilk öğrendiklerinde çok tedirgin olduklarını anlattı. 10 yıl önce kalp kapakçığı değişen annesinin olaydan haberdar olmaması için bütün komşu ve akrabalara bahsetmemeleri için tembihte bulunduklarını belirten Soner Gündoğan, “Evde televizyon açılmasın, haberlerden duymasın diye çocukları bahane ederek televizyona internet bağlayıp çocuk programları izledik” şeklinde konuştu.
Ender Gündoğan’ın kalp hastası olan annesi Sabiha Gündoğan ise “Benden hep sakladılar. Ama anne yüreği işte. Ender’i rüyamda gördüm, bir şeyler olduğunu anladım. Yaşadıklarını eve döndükten sonra öğrendim” dedi.
