Yaklaşık iki bin yıllık bir Türk kültürü olan ve Osmanlı İmparatorluğunda 15. yüzyıldan itibaren planlı ve düzenli hale getirilen okçuluk sporu geleneksel yapısına birebir bağlı kalarak Bursa’da icra ediliyor.
Bursa’da, 5 yıldır hizmet veren Bursa Geleneksel Okçuluk Sporu Kulübü, ok, yay imalatından okçu eğitimine kadar başlı başına geleneksel okçuluk kültürünü yaşatıyor. Acemi ocağında belli güvenlik standartlarına sahip ok ve yaylarla belli bir atış sayısına ulaşan öğrenciler profesyonel okçuluk seviyesine kadar yükseliyor. Öte yandan öğrenci ve okçular atış eğitimlerinin yanı sıra, ok, yay imalatı, okçuluk sporu için gereken ve geleneksel yapısına birebir aynı olarak tasarlanan aparat imalatı yapıyor. Bir kültürü yaşatan kurs 4’ü bayan 30 okçu ve 8’i bayan 25 öğrenciye hizmet veriyor.
"GELENEKSEL OKÇULUK TEMELİNİ KURANI KERİM’DEN ALIR"
Kulübe ziyarette bulunan Bursa İl Müftüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Ay, "Geleneksel okçuluğumuz temellerini Kur’anı Kerim, Peygamber Efendimizin hadisi şeriflerinden alan çok önemli bir spor dalıdır. Geleneksel okçulukta, Allah’ın adı zikredilerek, ’Ya Hak’ denerek ok çekilir, ok, bir noktaya hedeflenir ve aslında ’tek arzumuz Hakk’ın rızasıdır’ denilmek istenir. Bu bakımdan biz Bursa’da şanlı ecdadımızın torunları olarak, dünyaya nam salmış Bursalı okçu Şüca’nın torunları olarak, bu geleneksel spor dalıyla uğraşıyoruz" dedi.
"BU SPOR BİR ATIŞ VE ANLAYIŞ DİSİPLİNİDİR"
Kulüp Başkanı Ertan Taşkın yaptığı açıklamada, şunları söyledi:"Burada acemilikten başlayarak öğrencilerimize atış bilgisi ve teknik detay bilgileri öğretmeye çalışıyoruz. Günümüzde teknolojinin de ilerlemesiyle okçuluk sporu, Modern Okçuluk olarak yer bulmuş. İşin aslında okçuluk tek başına 20 bin yıllık bir serüvenden oluşuyor. Türk tarihinde okçuluk denildiğinde karşımızda 2 bin yıllık bir süreç karşımıza çıkıyor. Biz de, Gazneliler, Selçuklular’dan Osmanlı’ya kadar olan bir atış ve anlayış disiplini işliyoruz. Okçuluk geçmişimizde sosyal hayattan siyasi hayata, avcılığa kadar pek çok alanda yer almıştır. Bu kültüre sahip insanlar olarak bu işi bir spordan öte bir miras olarak görüyor ve bu anlayışla çalışıyoruz."
