Dünyaca ünlü yazarların bilinmeyen özellikleri

Dünya Edebiyatı'na verdikleri ölümsüz eserlerle adları unultulmazlar arasında yer alan yazarların hiç bilinmeyen özellikleri, onların da takıntılı ve bazı konularda saplantılı olduklarını bize gösteriyor.

Okurlar, yazarları sadece verdikleri eserlerle tanırlar ve çoğu zaman bu onlar için yeterli bir tanıma süreci olur. Ama yazarların da bazen bizim gibi anlaşılmaz huyları varmış.

Kimi yazar, aşklarıyla ve kadınlara olan düşkünlüğüyle bilinirken, kimi ise batıl inançlara inanabilecek kadar takıntılara sahip olmuştur. Yazarların bilinmeyen özelliklerinde sadece Dünya Edebiyatı'nın önde gelen yazarları değil, Türk Edebiyatı'nda da yazar ve şairlerin enteresan hususları yer alıyor. Yazarların tuhaf özellikleri yanında, verdikleri kalem savaşları da meşhurdur.

Tolstoy ve Turgenyev birbirlerini düelloya davet etmişler. Neyse ki hatırı sayılır dostların araya girmesiyle silahların patlaması son anda engellenmiş.

Monte Kristo Kontu'nun yazarı Fransız Alexandre Dumas o kadar çapkındı ki bir dönem aynı anda 40 sevgiliyi idare etmişti.

Bu elbette abartılı bir rakam olabilir ancak Dumas'nın vefatının ardından tam 7 evlilik dışı çocuğunun ortaya çıktığı düşünüldüğünde bu abartının da sebebi anlaşılabilir.

Orhan Veli de çapkın olduğunu kabul eder. Sevgililerini saydığı, Aşk Resmigeçidi isimli özel bir şiiri bile vardır.

Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın örgü örmeyi çok sevdiği, hatta bu iş için Avrupa'dan modeller getirttiği, yazmaya mola verdiği zamanlarda ise mutfağa kapanıp reçel ve dondurma yaptığı anlatılıyor.

İrlandalı büyük yazar James Joyce, kendi yatağında, yüzüstü uzanarak büyük mavi kalemiyle ve beyaz elbiseler içinde yazı yazmayı sevdiği ve hatta bu ögelerden biri eksik olduğunda yazmaya odaklanamadığı biliniyor.

Rus Edebiyatı'nın iki dev ismi Tolstoy ve Turgenyev aralarındaki tartışma, birbirlerini düelloya çağırabilecek kadar ileri gitmiş. Silahlar bile hazırlanmış ama araya giren dostları sayesinde vazgeçmişler.

"KALEMİNDE ŞEYTANİ BİR ŞEY VAR"

Tolstoy'un kavgalı olduğu bir diğer yazar da Dostoyevski. Ne Tolstoy ne de Dostoyevski bir diğerinin eserlerinden hoşlanırmış.

Gazete ve dergiler aracılığıyla gerçekleşen uzun kalem kavgalarıyla da hatırlanmaları bir yana Tolstoy'un bir defasında Dostoyevski için "Kaleminde şeytani bir şeyler var", dediği bile kayıtlara geçmiş.

Alice Harikalar Diyarında'nın yazarı Lewis Carroll ise hem çok yetkin bir matematik dehası hem de tam bir "kelime fabrikası"ydı. Öyle ki Carroll'un uydurduğu pek çok kelime bugün dahi İngilizcede kullanılıyor.