Çok yemek kalbi öldürüyor

Hadis-i şerif: İnsan kalbi, tarladaki ekin gibidir. Yemek, yağmur gibidir. Fazla su, ekini kuruttuğu gibi fazla gıda da kalbi öldürür.

KÜLTÜR - SANAT, 03 Temmuz 2015 Cuma, 10:57
Çok yemek kalbi öldürüyor
İftar sofralarındaki incelik mideyi tıka-basa doyurmak değil, bu aya hürmeten eşe dosta, fakir fukaraya Allahü teâlânın rızası için iftar vermektir. Zira bir Hadîs-i şerîfte “Bir kimse, bu ayda, bir oruçluya iftar verirse, günahları affolur. Hak teâlâ, onu cehennem azabından azat eder. O oruçlunun sevabı kadar, ona sevap verilir.” buyruluyor. İşte herkes kesesinin yettiğince iftariyelikleri sofralarında hazır eder ama bu tamamıyla İslamiyet ölçüleri içindedir, israf ve gösteriş asla vâki değildir. Her selamün aleyküm diyenin dahil olduğu bu sofralarda İslamî kaideler içinde yenir, içilir ve kalkılır. O zamanlar günde iki öğün yemek adettir ki bu aslında Peygamber Efendimizin sünnetidir. Bu adet İstanbul'un alınışından yirminci yüzyılın başına kadar hemen hiç değişmez. O zamanki sabah yemeği bugünkü kahvaltıdan çok farklıdır. Bu kahvaltıdan çok daha doyurucu ve tok tutucu bir sabah öğününe benzer. Çoğu kez çorba sofradan eksik olmaz, sabah yemeği insanı akşama kadar tok tutacak şeylerden müteşekkildir. İkinci öğün olan akşam yemeğine ise ancak ikindi namazından sonra oturulur. Bir Hadîs-i şerîfte “İnsan kalbi, tarladaki ekin gibidir. Yemek, yağmur gibidir. Fazla su, ekini kuruttuğu gibi, fazla gıda kalbi öldürür” buyruluyor. Eskiler bunları çok iyi bilir, “Çok yemek, hastalıkların başı, az yemek ise ilaçların başıdır” der, ölçüyü softada koyar. Eskilerin bir adeti de “Az yiyen melek olur, çok yiyen helâk olur”, “Az yiyen her gün yer, çok yiyen bir gün yer” gibi vurgulu sözleri usta hat sanatçılarına levha üzerine yazdırıp yemek odalarına astırmalarıdır. Bunu seçen gözler ölçüyü kaçırmaz, doymadan sofradan kalkmayı bilir. İftar vakti girince önce cemaat ile namaz kılınır, ardından sofraya geçilir. Mütemâdiyen hurmanın eksik olmadığı sofralara eller yıkanmadan oturulmaz, önce gençler, yemekten sonra, önce yaşlılar yıkar. Besmelesiz sofraya geçildiği vâki değildir, hatta herkese hatırlatmak için yüksek sözle söylenir. Âlâ olanı tabağın kenarından yemek, kendi önünden yemek, sağ ayağı dikip, sol ayak üstüne oturmaktır ve sünnettir. Bu sofralar herkesin sus-pus oturup kaşıkların bir tabaktan diğerine salladığı ortamlar değildir, zira konuşmamak ateşe tapanların âdetidir, Müslümanlar sofrada neşeli şeylerden bahseder, ölümden, hastalıktan ve cehennemden konuşmaz. Karnı doyan mümin, bunu günah işlemekte kullanmamak için dua eder, bunun kıyametteki hesabını düşünür ve ibadet yapmaya kuvvetlenmek niyeti ile yer. Tuz ile bitirmenin sünnet ve şifâ olduğunu bilenler bir tutam tuz ile iftarını tamamlar, “Elhamdülillah” demeyi de unutmaz. Yemekten sonra eller açılıp, “El-hamdü-lillahillezî eşbeanâ ve ervânâ min-gayri-havlin minnâ ve lâ kuvveh. Allahümme at'imhüm kemâ at'amûnâ. Allahümmerzuknâ kalben takıyyen, mineşşirki beriyyen lâ kâfiren ve şekıyyen velhamdülülillahi rabbilâlemîn” duası edilir ve ardından ev sahibine, bereket, rahmet ve mağfiret ile dua yapılır.
BURSA
Yetenekli ikizlerden ilk resim sergisi
Bursa'daki ikiz kardeşler resim yapmaya olan meraklarını okullarında açtıkları ilk kişisel sergil...
BURSA
Başkan Bozbey'in A Takımı şekilleniyor
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, belediye içerisindeki yönetim kademesinde yeni ...
BURSA
Minikler bayram coşkusunu Başkan Özdemir ile paylaştı
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı çerçevesinde Nilüfer Belediyesi'ni ziyaret eden minikl...
GÜNDEM
Eski bakan evinde ölü bulundu
Spordan Sorumlu eski Devlet Bakanı Mehmet Ali Yılmaz, evinde kızı tarafından ölü bulundu. Ekipler...
GÜNDEM
Polisin şefkat eli: İntihar girişiminde bulunan şahsı sarılarak ikna etti
Kocaeli'nin İzmit ilçesinde ailevi sorunları olduğunu öne sürerek köprünün korkuluklarına çıkarak...
BURSA
Bursa'da yüzüne tekme atılan antrenörün dili boğazına kaçtı
Bursa'nın Gemlik ilçesinde U-17 yaş kategorisi karşılaşmasında iki takımın teknik direktörleri bi...