Bursa'da, geçen yıl ekim ayında Çekirge Devlet Hastanesi acil servisi önünde meydana gelen olayda, hemşire olan eski eşi F.Y'nin birlikte yaşadığı M.K. (46) ve oğlu M.E.K.‘yi (18) tabancayla öldüren ambulans şoförü İbrahim Güzelgöz (41) ilk kez hakim karşısına çıktı. Olayı anlatırken gözyaşlarına boğulan Güzelgöz, “Cezaevinde ilaç içtim, beni kurtardılar. Çok pişmanım, vicdan azabı beni öldürüyor” dedi.
Bursa 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde “kasten adam öldürmek” suçundan çifte müebbet talebiyle yargılanan üç çocuk babası İbrahim Güzelgöz, duruşmada gözyaşlarını tutamadı. Mahkeme başkanının, “Bu işleri yaparken ağlamadın da şimdi mi ağlıyorsun” demesi üzerine sanık Güzelgöz, “İlaç kullanıyorum, bu olaydan dolayı intiharı düşündüm. Cezaevinde ilaç içtim, beni kurtardılar. Çok pişmanım, vicdan azabı beni öldürüyor” dedi.
Güzelgöz “F.Y. ile 11 yıllık evliliğimiz vardı. Müşterek üç erkek çocuğumuz ve geçimsizliğimiz vardı. Psikolojik sorunları sebebiyle hastanede tedavi gördü. Zaman zaman eve gelmediği de oluyordu. Başka erkeklerle görüşmeleri olduğunu biliyordum. Benimle ayrılmak isteyince çocuklarını da al git demeye başladı. Eşimden ayrıldıktan sonra çocuklarımı alarak Karabük’e tayin yaptırdım. Olay günü hastane bahçesinde buluştuk, konuştuk. Sonrasını hatırlamıyorum. Olayı nasıl yaptığımı bilmiyorum” dedi.
“BENİ SÜREKLİ TEHDİT EDİP PARA İSTİYORDU”
Hemşire F.Y. ise savunmasında, “2012 yılında boşandık. Üç yıl bekar hayatı yaşadım. Boşandıktan sonra çocuklarımı kullanarak benden yaklaşık 50 bin lira para aldı. Devamlı beni telefonla arayıp mesajlarla tehdit ediyordu. Olay günü akşam nöbetine gittim. Acilde çalıştığım esnada birden karşımda İbrahim’i gördüm. Ağlayarak benimle görüşmek istediğini söyledi. Kısa bir görüşme yaptık, bana seni almadan buradan gitmem deyince, artık evlilik hazırlığı yapıyorum ve mutluyum, sen de kendine mutlu bir yuva kur ve hayatımdan çık dedim. Daha sonra içeri girip, doktor beyle görüşerek rapor aldım ve evlilik hazırlığı yaptığım M.K.’yi çağırdım. İbrahim’in hastane çevresinde olduğunu bildiğim için alt kattan kaçarak eve gittik. Gece yattığımız esnada İbrahim, M.K.'yi telefonla arayıp konuşmak istediğini söyledi. Ben gitmesini istemediğim halde M.K. oğlu ile birlikte evden çıkıp gitti. Daha sonra hastanede birlikte çalıştığım arkadaşım beni telefonla arayarak durumu anlattı. Hastaneye gittim. Benim mutluluğumu engelleyen İbrahim’den şikayetçiyim” dedi.
“NAMUSUMU TEMİZLEDİM, SIKINTI YOK”
Olay gecesi hastanede görevli polis memuru Halil Akbaş ise, “Hastane dışında silah seslerini duyunca önce bir terör saldırısı zannettim. Millet sağa sola koşuyordu. Silahımı çekip, 'Teslim ol' diye kendisini uyardığımda, 'Namusumu temizledim, sıkıntı yok' diyerek silahını yere koyup, ayağıyla bana doğru itti ve teslim oldu" diye konuştu.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanık İbrahim Güzelgöz ile boşandığı eşi F.Y.’nin cep telefonlarındaki mesajların incelenmesine, sanığın akli dengesinin yerinde olup olmadığına dair Bakırköy Ruh ve Sinir Hastanesi’nden rapor beklenmesine karar vererek, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
